MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık ... hakkında yağma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
1-Yakınan ... kolluk beyanında; "..dinlenirken yanıma daha önceden hiç tanımadığım bir şahıs geldi ve bana hitaben "Ne yapıyorsun burda bak bir sürü çocuk var çocuklarımı rahatsız ediyorsun" dedi. Ben de kendisine evli olduğumu ve çocuğumun olduğunu ne demek istediğini anlamadığımı söyledim. Şahıs birden yumruk ve tekme atmaya başladı. "Burda bekle bakalım motosikletini bir daha görebilecekmisin" diye tehdit etti. Olay sonrasında şahıs ayrıldı ben de 155 Polis İmdat hattını aradım. Konu hakkında bilgi verdikten sonra polis ekiplerini beklerken birden beni darp eden şahıs tekrar yanıma geldi. Plakasını vermiş olduğum motosikletim yanımdaydı. Bana hitaben "Motosikleti çalıştır bakalım, nasıl çalışıyor" dedi. Ben korkuma motosikleti çalıştırdım. Şahıs bir anda motosikletime bindi ve hızla uzaklaşmaya başladı.Kısa bir zaman sonra polis ekipleri yanıma geldiler ve beni araca davet ettiler. Motosikletimi alan şahsı aramaya başladık. Bayraklı da 1609 sokak üzerine geldiğimizde ben motosikletimi gördüm ve ekiplere durmasını söyledim. Motosikletimin yanında 2 tane çocuk vardı. Çocuklara motoru kimin bıraktığını sorduk onlarda şahsın motosikleti ve anahtarını bırakıp 1615 sokak civarına yaya olarak gittiğini söylediler..",
... 6. Asliye Ceza Mahkemesinde; "..Parkta otururken önceden tanımadığım sanık ... beni çağırdı, yanına gittim, yanında ismini bilmediğim tanımadığım bir kişi daha vardı fakat bu kişi benimle hiç konuşmadı,... bana "Sen motorla çocukları gezdiriyormuşun" gibi sözler söyledi, ben de böyle bir şey olmadığını açıklamaya çalıştım, fakat sanık ... bana tekme ... girişerek darp etti, ağzım burnum kanadı, bana defol git bu motoru burada bulabilecekmisin gibi sözler söyledi, ben korktum, biraz ilerideki köprünün arkasında 100 mt kadar ileride polis 155"i aradım, sanık ... beni görünce tekrar yanıma geldi, bana motorun anahtarlarını vermemi söyledi, vermedim ancak birlikte motorun yanına gittik, bana motoru çalıştır dedi, ben motorun üzerine binip çalıştırdım, motordan inmemi istedi inince de kendisi motora binip gitti, sonra polisler geldi, ben kendilerine durumu anlattım ve birlikte motoru aramaya başladık, Bayraklı Tantanlar mevkiinde motorsikletin birkaç küçük çocuğun yanında yürüyerek götürdüklerini gördük, yanlarına gittik, bu motoru kimin verdiğini ve nereye gittiklerini sorduk bize motoru verenlerin gittikleri istikameti söylediler motoru çocuklardan aldık biraz ileriye bırakıp tekrar sanığı aramaya başladık..",
Ağır Ceza Mahkemesinde; "..Bu sırada önceden hiç tanımadığım sanık ... parka geldi, aramızda tahminen 50 metre mesafe vardı, beni yanına çağırdı, kavga olacağına ihtimal vermediğim için ben kalkarak kendisinin yanına gittim, "hayırdır, ne oldu" dedim, o da bana "Sen nasıl konuşuyorsun, bana abi diyeceksin" dedi, daha sonrada bana önce yumrukla vurmaya başladı, yumruğu yiyince ben sendeledim, daha sonrada yere kendimi kapakladım, bu sefer tekme ile bana vurmaya başladı, kendisi bana birkaç tekme vurduktan sonra beni bıraktı, ben ayağa kalktıktan sonra... bana "Yürü git lan, döndüğünde motorsikletini bulabilecek misin" dedi, ben evli ve çocuk sahibi olduğumdan, kavga istemediğimden köprünün altına doğru yürüdüm, oradan polise telefon ettim, bu defa... başka bir kişinin motorsikleti ile o kişi ile beraber benim yanıma geldi, bana "motorun başına git" dedi, bunun üzerine ben motorun başına gittim, motorun kontak anahtarı bende idi, bana "Motorunu çalıştır" diye söyledi, bunun üzerine ben motorsikleti çalıştırdım, kendisi motorsiklete binerek oradan ayrılıp gitti, motorsikleti alıp giderken bana karşı herhangi bir hareketi olmadı, ancak öncesinde sanık ... beni dövdüğü için ben kendisine müdahalede bulunmadım, motoru alarak gitti, sonrasında olay mahalline polis geldi, durumu polise anlattım, polislerle birlikte yarım saat kadar biz ..."i ve motorsikleti aradık, bu sırada polise 1609 sokakta araçlara zarar veren motorsikletli bir kişinin olduğu bildirildi, bunun üzerine polis ekipleriyle birlikte belirtilen sokağa gittik, kontak üzerinde olduğu halde orada bırakılmıştı, çocukların elinde idi, ancak... orada yoktu, motorsikleti çocuklardan aldık, sorduğumuzda çocuklar motorsikleti bırakan kişinin gittiği sokağı bize bildirdiler, bunun üzerine polis ekibiyle birlikte..."in gittiği belirtilen yere doğru gittik,... beni yanına çağırarak "sen neden çocukları gezdiriyorsun" diye birşey söylemedi,.." dediği,
Yakınanın BTM ile giderilebilecek şekilde yaralandığının 16.08.2012 ve 14.02.2013 günlü doktor raporları ile tespit olunduğu,
sanık ... aşamalarda ısrarlı ve istikrarlı savunmalarında ise özetle; olay günü parkta yakınan ile yaşadıkları karşılıklı tartışma ve kavga sonrasında olay yerinden ayrıldığını, yakınanın motosikletini alıp götürmediğini, atılı suçlamaları kabul etmediğini, savunduğu,
16/08/2012 günlü tutanakta özetle; haber merkezinin Turgut Özal parkı içerisinde havuz kenarında bir şahsı darp ettiklerini, motorunu alarak bir şahsın olay yerinden kaçtığını bildirmesi üzerine, olay yerine intikal edilip yakınan Şaban ile görüşüldüğü, yakınanın ekip otosuna alınıp çevrede araştırma yapıldığı sırada haber merkezinin 1647 sokak üzerinde araçlara zarar veren alkollü şahısların olduğunu bildirmesi üzerine, araçlara zarar veren şahısları araştırmak için ....No:39 önüne gelindiğinde yakınanın yol üzerinde park halinde bulunan motoru gösterip kendisine ait olduğunu söylemesi üzerine sözkonusu motorun bulunduğu, üzerinde kontak anahtarının bulunmadığı, yanında herhangi bir şahsın olmadığının görüldüğü, çevrede yapılan araştırmada motoru bırakan şahsın 1615 sokak civarına doğru yaya olarak gittiği bilgisine ulaşıldığı, haber merkezinin 1615 sokak üzerinde çevreye zarar veren alkollü şahıs olduğunu bildirmesi üzerine bu sokak içerisine girildiğinde yolun kenarında sendeleyerek yürüyen şahsı yakınanın ekip otosu içerisinden gösterip kendisini darp eden zorla motorunu alan şahıs olduğunu söylemesi üzerine sanığın durdurulduğu, sanığın alın kısmında kanama, sol kol üzerinde 3 cm kesici alet yarası olduğu, tişörtünde yırtık ve kan lekelerinin bulunduğunun görüldüğü, üst aramasında suç unsuruna rastlanmadığının belirtildiği ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;

Ceza Muhakemesinin asıl amacı gerçekte maddi olayın ne olduğunun öğrenilmesidir. Bu günden dünü öğrenme ise, delillerle mümkün olmaktadır. Yargılama süresince toplanması gereken delil varsa, bunların da toplanıp, iddia, savunma ve tüm deliller ayrı ayrı ve bir bütün halinde değerlendirildikten sonra, birini diğerine üstün kılan nedenler denetime olanak verecek şekilde açıklanıp, sonucuna göre, sanık ve/veya sanıkların hukuki durumunun tayini gerekmektedir.
Öncelikle; yakınanın aşamalarda değişerek gelişen beyanları arasındaki aykırılıklar giderilip, sanığın hazırlık ve asliye ceza mahkemesi ifadelerinde ismini "... " olarak belirttiği şahıs ile olay günü motosikleti bırakan şahsın gittiği sokağı söyleyen kişilerin kimler olduğu resen araştırılıp anılan şahısların açık kimlik bilgileri ve adreslerinin tespiti halinde olay ile ilgili mahkeme huzurunda andlı beyanları alınıp, yakınan tarafından polis 155 çağrı merkezine aramanın ne şekilde yapıldığının anılan ihbar kaydına ait ses çözümünün yaptırılarak saptandıktan sonra, sonucuna göre delillerin bir bütün halinde değerlendirilerek sanığın suç teşkil eden haksız fiili ve buna uygulanacak hukuk normunun tayin ve takdiri gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile yetinilip yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53.maddesinde yazılı, “seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptal edilmiş olması nedeniyle karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 05.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.