9. Hukuk Dairesi 2014/26126 E. , 2015/36120 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin vardiya amiri ile karşılıklı münakaşası sonucu oluşan ve asıl saldırının vardiya amirinden gelmesine rağmen tek yanlı olarak düzenlenen bir kısım belgelerle iş akdinin sonlandırıldığını, ayrıca müvekkilinin 15 yıl 6 ay 23 gün (+) 5207 gün prim ödemesi bulunmakla emeklilik hakkını elde ettiğinden işverene bildirimde bulunmadan bu alacağını talep etme hakkına sahip olduğunu ileri sürerek kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, feshin İş Kanunu"nun 25/II-d maddesi uyarınca haklı nedene dayandığını, 26.maddede belirtilen feshin süresi içinde yapıldığını, fesih nedeninin, davacının, 31.08.2013 tarihinde vardiya amiri ... ile üretim alanı içinde sözlü münakaşaya girmesi, verilen talimatları yerine getirmemesi, amirine hakaret etmesi ve vardiya amirini darp ederek 1 günlük rapor almasına sebebiyet vermesi olduğunu, davacının bu davranışlarının ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacı ile vardiya amiri ... arasında tartışma yaşandığı, bu olay nedeniyle kural olarak feshin haklı olabileceği iddia edilebilir ise de, dosya kapsamına göre tartışmanın hamur işinin yapımı nedeniyle meydana geldiği, özlük dosyasındaki belgelerde davacının görev tanımın tam belirli olmadığı, bu nedenle kendisine verilen işin davacının görev tanımı kapsamında olup olmadığın net bir şekilde belirli olmadığı, tartışmanın çıkmasına davacının sebep olduğunun ispat edilemediği, davacının bu hususa ilişkin yazılı savunmasının usulüne uygun olarak alınmadığı, tartışma olayının tarafı olan ..."nın 20.03.2014 tarihli beyanında tartışmadan bahsetmesine rağmen davacının herhangi bir darp ya da başka eyleminden bahsetmediği, davacıya vardiya amiri olarak bir gün izin verdiğini beyan ettiği, 4857 Sayılı Kanun"un 120. maddesi yollamasıyla halen yürürlükte bulunan 1475 sayılı Kanun"un 14/1. madde, 5. bent hükmü doğrultusunda davacının 15 yıllık sigortalılık ve 3600 gün prim ödeme gün sayısının da tamamladığı, tüm bu hususlar çerçevesinde davacının kıdem tazminatını hak ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği, işçinin işveren feshi sırasında emekliliğe hak kazanmasının işveren feshini haklılığını kaldırıp kaldırmayacağı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
Genel olarak iş sözleşmesini fesih hakkı, karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren, bozucu yenilik doğuran bir haktır. Fesih beyanı karşı taraf ulaşmakla sonuçlarını doğurur. Fesih sonuçlarını doğurduktan sonra, fesih beyanını alan diğer tarafın fesih sonuçlarını doğurduğundan, fesih hakkını kullanması sonuca etkili değildir.
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II.d maddesi uyarınca, işçinin işverene veya ailesine karşı şeref ve namusuna dokunacak sözler söylemesi veya davranışlarda bulunması ya da işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması veya işçinin işverene, aile üyelerinden birine veya işverenin diğer bir işçisine sataşması haklı fesih nedeni olarak sayılmıştır. Madde de işçinin işverenin diğer bir işçisine sataşmasının haklı neden olacağı açıkça belirtilmiştir. Sataşma niteliğindeki davranışlar tehdit ve hakaret içeren sözler söyleme, etkili eylem(darp)de bulunma gibi davranışlar olarak ortaya çıkar. İşyerinde iki işçinin karşılıklı birbirlerine sataşmada bulunması halinde, olayı kimin başlattığı anlaşılamadığı veya tahrik bulunmadığı takdirde, her iki işçinin iş sözleşmesinin feshi haklı nedene dayanır.
Dosya içeriğine göre, davacı işçiye amir konumundaki işveren çalışanın, görevi kapsamında olan bir işi yapması için talimat verdiği, ancak davacının verilen görevi yapmadığı gibi işveren çalışanı ile tartıştığı, hakaret ettiği ve darp ettiği anlaşılmaktadır. Davacının bu konuda savunması alınmış ve iş sözleşmesi işveren tarafından 02.09.2013 tarihinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II. maddesi uyarınca işveren tarafından feshedilmiştir. Fesih davacıya tebliğ edilmiş ve sonuçlarını doğurmuştur. Davacının daha sonra yaş hariç emeklilik koşullarını taşıdığı gerekçesi ile kıdem tazminatına hak kazandığını belirterek kıdem tazminatı talep etmiştir. Ancak davalı işverenin feshi sonuçlarını doğurmuştur. İşverence yapılan fesih haklı olup, davacının kıdem tazminatı isteminin reddi gerekirken kabulü isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.