12. Ceza Dairesi 2021/3195 E. , 2021/7366 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Hâkimliği
...
Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 11/09/2020 tarihli ve 2020/20628 soruşturma, 2020/11607 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine dair Kocaeli 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 12/10/2020 tarihli ve 2020/4409 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:
5271 sayılı Kanunun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanunun 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanunun 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanunun kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanunun 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Kocaeli 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 12/10/2020 tarihli kararı ile "Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamayacağı, bu halde somut olayda şikayet süresinin dolduğu" gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de;
Dosya kapsamına göre, şüphelinin sevk ve idaresindeki otobüste yolcu olarak bulunan müştekinin otobüsten inmek için hareket ettiği esnada otobüsün arka kapsının açık olduğu ve otobüsün bir anda harekete geçmesi üzerine, müştekinin yere düşmek suretiyle yaralanması şeklinde gerçekleşen somut olay sonrasında, yaralanma durumuna ilişkin İzmit Seka Devlet Hastanesi tarafından 29/11/2019 tarihli "kati raporun ortopedi hekimi tarafından verileceği hususu belirtilerek" geçici hekim raporu tanzim edildiği, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında söz konusu olaya ilişkin tarafların kusur oranına yönelik bir rapor aldırılmadığı, müştekinin yaralanma durumuna ilişkin kati rapor aldırılmadığının anlaşılması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89. maddesinin 5. fıkrasındaki "Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Ancak, birinci fıkra kapsamına giren yaralama hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmaz.” hükmüne göre öncelikle müştekinin yaralanması bakımından kesin doktor raporu aldırılıp, yaralanmanın 5237 sayılı Kanunun 89. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında sayılan nitelikli yaralanma hallerine uyup uymadığının belirlenmesini takiben, şüphelinin hukuki durumu hususunda bir değerlendirme yapılarak, kesin rapora göre yaralanmanın 89/1. madde kapsamında kalması halinde şikayetin süresi geçtikten sonra yapıldığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilebileceği, ancak yaralanmanın aynı maddenin 2. veya 3. fıkralarına göre nitelikli olması halinde soruşturmanın şikayete bağlı olup olmadığının belirlenmesi amacıyla, olayda bilinçli taksir bulunup bulunmadığın araştırılması gerekeceği, soruşturma kapsamında ise yalnızca geçici hekim raporunun bulunduğu nazara alındığında, tarafların kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporu alınıp, yukarıda belirtildiği üzere müştekiye ait kati raporun da temin edilmesinden sonra suçun bilinçli taksirle işlenip işlenmediği belirlenerek şüphelinin hukukî durumunun tayin ve takdiri gerekirken, belirtilen nedenlerle yapılan eksik soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itiraz üzerine, soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 kayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 01/03/2021 gün ve 94660652-105-41-341-2021-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Müşteki ..."ün yolcu olarak şüphelinin idaresinde bulunan otobüste bulunduğu, ineceği durağa geldiğinde kendi beyanına göre ineceği esnada şüphelinin otobüsü harekete geçirmesi üzerine açık kapıdan düştüğü ve dosyada mevcut İzmit Seka Devlet Hastanesi tarafından tanzim edilen 29/11/2019 tarihli doktor raporuna göre "sağda humerus başında boyun bölgesinde fraktür oluşacak şekilde yaralandığının, geçici hekim raporu olduğunun ve kati raporun ortopedi uzmanı tarafından verilmesinin uygun olacağının" bildirildiği olayda, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 11/09/2020 tarihinde "TCK"nın 73 maddesi gereği somut olayda şikayet süresi dolduğundan kovuşturma yapılmasına yer olmadığına” dair karar verdiği, müşteki vekilinin kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair verilen karara itiraz ettiği, Kocaeli 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 12/10/2020 tarihli ve 2020/4409 değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği olayda;
Taksirle yaralama suçu TCK"nın 89. maddesinde hükme bağlanmış olup aynı maddenin 5. fıkrası gereğince 1. fıkrası kapsamı dışında bulunan bilinçli taksir hali hariç şikayete tabi olduğu, mevcut olay kapsamında dosyaya eklenen raporlara göre müştekinin nitelikli şekilde yaralandığı görülmekle, olayda bilinçli taksirin gerçekleşmesi halinde eylemin şikayete bağlı olmayacağı da anlaşıldığından, Cumhuriyet savcılığınca, öncelikli olarak müştekinin kati raporunun aldırılması ile olayın gerçekleşme şeklinin aydınlatılmaya çalışılması ile ortaya çıkacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturmaya dayalı olarak Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığının 11/09/2020 ve 2020/20628 soruşturma, 2020/11607 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verildiği anlaşıldığından, anılan karara karşı yapılan itirazın belirtilen şekilde inceleme yapılmasından sonra sonuçlandırılması yerine reddine ilişkin Kocaeli 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 12/10/2020 tarihli ve 2020/4409 değişik iş sayılı kararında isabet görülmemiş olup,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığının 11/09/2020 ve 2020/20628 soruşturma 2020/11607 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Kocaeli 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 12/10/2020 tarihli ve 2020/4409 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde Sulh Ceza Hâkimliğince yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.