Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/26137
Karar No: 2015/36111
Karar Tarihi: 21.12.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/26137 Esas 2015/36111 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2014/26137 E.  ,  2015/36111 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 18. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/06/2014
NUMARASI : 2013/105-2014/304

Davacı-karşı davalı şirket, maddi zararın tazminini, davalı-karşı davacı ise, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, asıl davanın reddine, karşı davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı/karşı davalı işveren vekili, müvekkilinin araştırmaları sonucu davalı işçinin kendi adına 10/03/2006 tarihinde firma kurarak şirketin bilgi ve sırlarını kendi çıkarları için kullandığını, davacı şirketin müşteri portfoyünü ve bağlantısını kullanarak kendi şirketi üzerinden satış yaptığını, kendisine sağlanmış olan ticari aracın yakıtını, OGS giderlerini, bakım ve sigortaları, teknik ekipman ve kredi kartı imkanlarını tıpatıp aynı veya muadili olan davacı şirketin iştigal konusu malları ile müşterilerin ihtiyaçlarını karşıladığını, bu şekilde hem müşterileri kandırdığını, hem de davacı şirketi bilerek ve isteyerek zarara uğrattığını, bu durum karşısında iş akdinin 25/05/2010 tarihinde haklı sebeple feshedildiğini, davacı firmanın sattığı ürünlerin muadilini kendi şirketi için yaptıran davacının haksız rekabet ve İş Hukuku prensiplerine aykırı davrandığından bahisle 10.000 TL maddi zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı/karşı davacı işçi vekili, davacı şirketin anılan firmanın kuruluşundan haberdar olduğunu, ticari rekabetin gereklerine harfiyen uyan müvekkilinin hiçbir yerde eski çalıstığı firmayı kötüleyen aldatıcı, yanıltıcı beyanlarda bulunmadığını, çalıştığı dönem boyunca, işten ayrılması halinde rekabet etmeyeceğine dair de taahhütte bulunmadığını, rekabet yasağı anlamına gelen bir sözleşmede imzalamadığından açılan davanın reddini talep etmiş, karşı dava yönünden müvekkilinin, davacı firmada 06/01/2004-24/05/2010 tarihleri arasında çalıstığını, 2005-2006 yılına ait izinlerini kullandırılmadığını ileri sürerek kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatları ile yıllık izin ve fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, işverenin açtığı asıl davada maddi zarar talep edilmiş ise de, 04/04/2012 tarihinde alınan bilirkişi raporunda açıklanan gerekçelerle, davalı çalışanın firma bilgisinde ve firma tarafından yapılmayan bir alanda faaliyet gösteren firma kurduğu, haksız rekabetten ve iş hukuku prensiplerine aykırılıktan doğan bir zarar olmadığı görüşüne varılarak asıl davada talep edilen maddi zarar talebinin reddine karar verilmiştir
İşçinin açtığı karşı davada ise, feshin, işverence haksız rekabet ve şirketin zarara uğratılması sebebiyle yapıldığı savunulmuş ise de, karşı davacı tarafından kurulan firmanın 2006 tarihinde kurulduğu, 4 yılı aşkın zamandır işverenin bundan haberdar olmamasının mümkün olmadığı düşünülse bile, alınan bilirkişi raporu ile faaliyet alanlarının farklı oluşu nedeniyle haksız rekabet ve zararın söz konusu olamayacağı belirtildiğinden Honda ve davalı çalışanca kurulan şirketle ilgili bildirim ile durumdan haberdar olduğu, işverenin haklı fesih nedenlerini ispatlayamadığı, ihbar öneli de verilmediği anlaşılmakla, kıdem ve ihbar tazminatna hak kazanılamadığı kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatı istemlerinin reddine karar verilmiş, iş akdinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanılacak şekilde sona erdiği kanıtlanmadığından, davalı karşı davacı tarafça kıdem tazminatı ödendiği ikrarının da yapılması sebebiyle kötüniyet tazminat alacağının reddine, fazla mesai ve yıllık izin alacaklarına yönelik davaların kısmen kabülüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır.
Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 27. Maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının), ihlâlidir.
HMK’nın 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden söz edilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Somut uyuşmazlıkta; hükmün gerekçesinde hem işverenin haklı fesih sebeplerini ispatlayamadığı, ihbar öneli de verilmediğinden bahsedilmekte ve hem de kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanılmadığından bahsedilmekte olup, bu durumda, gerekçe kendi içerisinde çelişkili olduğu gibi hüküm ile gerekçe arasında da çelişki oluşmasına sebebiyet verildiğinden hükmün sair yönleri incelenmeksizin salt bu noktadan bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi