14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/16489 Karar No: 2020/6526 Karar Tarihi: 21.10.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/16489 Esas 2020/6526 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, babalarının mirasını kayıtsız ve şartsız reddettiklerini belirterek gerçek ret talebinde bulundular. Sulh Hukuk Mahkemesi, davanın mirasın hükmen reddine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verdi. Ancak Yargıtay, mahkemenin kendisini görevsiz kabul etmesini doğru bulmadı ve hükmü bozdu. TMK 605/1 ve 2. maddelerine göre, mirasçılar mirasın gerçek reddini Türk Medeni Kanunu'nun belirlediği süreler içinde yapabilir ve bu beyan mahkeme tarafından tespit edilir. Mahkeme, reddin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığını incelemekle görevlidir.
14. Hukuk Dairesi 2016/16489 E. , 2020/6526 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, 30.06.2016 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 18.07.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Talep, TMK 605/1. madde gereğince mirasın gerçek reddi talebine ilişkindir. Talep edenler, babası ..."nin 09.04.2016 tarihinde vefat ettiğini, mirasını kayıtsız ve şartsız reddettiklerini açıklayarak babasının mirasını kayıtsız şartsız reddettiklerinin tespitini istemiştir. Mahkemece, dava mirasın hükmen reddine ilişkin olduğu gerekçesi ile görev yönünden reddedilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir. Yasal koşulların gerçekleşmesi halinde mirasçılar Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesine dayalı dava açabilecekleri gibi, Türk Medeni kanununun 605/2. maddesine dayalı dava da açabilirler. Gerçek ret, mirasçıların sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanı ile yapılır. TMK 606. maddesine göre; "Miras 3 ay içerisinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe miras bırakanın ölümünü öğrendikleri tarihten itibaren işlemeye başlar." Bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re"sen dikkate alınması gerekir. Böyle bir davada sulh hukuk mahkemesi hakiminin görevi, reddin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığını incelemek, süre koşulu ile mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca ret beyanını tespit ve tescil etmekten ibarettir. Yukarıda açıklanan ilkeler gereğince, somut olayda; dava dilekçesi incelendiğinde, davanın Silivri SHM"nin 30.06.2016 tarihli havalesi ile açılmış olduğu anlaşılmıştır. Dava, murisin ölüm tarihi gözetildiğinde TMK 606. maddesinde belirtilen 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Mahkemece mirasın reddinin tespitine karar verilmesi gerekirken yasal dayanağı bulunmayan gerekçeyle mahkemenin kendisini görevsiz kabul etmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, 21.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.