16. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3554 Karar No: 2020/5225 Karar Tarihi: 16.11.2020
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/3554 Esas 2020/5225 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2017/3554 E. , 2020/5225 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu, ...Mahallesi çalışma alanında bulunan 256 ada 18 ve 257 ada 17 parsel sayılı sırasıyla 2.906,39 ve 251,63 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, 1. derece doğal sit alanı içerisinde kaldıkları gerekçesiyle tarla vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiş ve taşınmazların beyanlar hanesine 1. derece doğal sit alanı içerisinde oldukları ve zilyedlerinin ... olduğu şerhi yazılmıştır. Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazlar üzerinde, davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Taşınmazın zilyetlikle kazanılabilmesi için, öncelikle zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olması, bundan sonra da 3402 sayılı Yasa"nın 14 ve 17. maddeleri uyarınca, emek ve para harcanmak suretiyle imar-ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilmesi ve bu işlemlerin tamamlanmasından sonra kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi zorunludur. Somut olayda, tek kişilik ziraat bilirkişi tarafından hazırlanan raporda taşınmaz bölümünün 15-20 yıldır işlenmediği, üzerinde çok yıllık yabancı otların ve ekonomik değeri olmayan ağaçların bulunduğu belirtilmiş olup, rapora ekli fotoğraflardan da taşınmazın imar-ihyaya muhtaç yerlerden olduğu, taşınmaz bölümü üzerinde herhangi bir tarımsal faaliyette bulunulmadığı ve bu haliyle taşınmazda imar-ihya işlemlerinin tamamlanmadığı anlaşılmakta olup, Mahkemece, sadece mahalli bilirkişi ve tanıkların soyut beyanları nazara alınarak kabul kararı verilmesi isabetsizdir. Hal böyle olunca; Mahkemece, dava konusu taşınmazlar üzerinde, davacı lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.