Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/31958
Karar No: 2016/8332
Karar Tarihi: 22.03.2016

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/31958 Esas 2016/8332 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2015/31958 E.  ,  2016/8332 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

    Bonoya dayalı kambiyo senedine özgü takipte borçlu şirket temsilcisinin senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, alacaklıya borçlarının bulunmadığını iddia ederek takibe itiraz ettiği, mahkemece mazeretsiz olarak takip edilmediği gerekçesiyle HMK."nun 150.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüştür.
    Tebligat Kanunu"nun 9/1. ve 23/3. maddeleri gereğince davetiyelerde tebliğ yapılacak şahısların ad ve soyadlarının yazılması ve tüzel kişilere tebligatın aynı Kanunun 12 ve 13. maddeleri gereğince yapılması gerekir.
    Anayasanın 36 ve HMK."nun 27.maddeleri gereğince hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır. Kanunun gösterdiği istisnalar dışında hakim tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Tebligat ve davetiye kurallarının uygulanmasında özen gösterilmelidir. Usûlüne uygun tebligat yapılmadan, davetiye çıkarılmadan, yapılan işlemler taraflar bakımından sonuç doğurmaz. Tebligat Kanunu ile Yönetmeliğinde öngörülen şekilde işlem yapılmış olmadıkça tebliğ memuru tarafından yapılan yazılı beyan onun mücerret sözünden ibaret kalır ve dolayısıyla belgelendirilmiş sayılmaz. Şu hale göre; yazılı tebligat, bir davaya ilişkin işlemleri o davayla ilgili kişilere bildirmek için, mahkemelerce Kanuna uygun biçimde yapılan bir belgelendirme işlemidir. Dolayısıyla, kanun ve yönetmelik hükümlerinin en ufak ayrıntılarına kadar uygulanması zorunludur. Kanunun ve Yönetmeliğin belirlediği şekilde yapılmamış ve belgelendirilmemiş olan tebligatların geçerli olmayacağı Yargıtay içtihatlarında açıkça vurgulanmıştır (Hukuk Genel Kurulunun 16.04.2014 günlü 2013/10-1027 Esas ve 2014 Karar sayılı ilamı).
    Tüzel kişilere tebliğ, yetkili temsilcilerine, bunlar birden fazla ise, yalnız birine yapılır. Eğer hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler her hangi bir sebeple mutat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılması gerekir. Tüzel kişiye çıkarılan tebligat tüzel kişinin yetkili temsilcisine yapılmamış ve sıralı kişilere yapılmışsa, bunun nedenlerinin açıkça ve ayrıntılı olarak tebligat mazbatasına yazılması gerekmektedir (Hukuk Genel Kurulu’nun 13.05.2009 gün ve 2009/12-184 Esas 2009/187 Karar sayılı ilamı).

    Somut olayda; borçlu şirketin unvanı yazılmadan sadece temsilcisinin adı yazılarak duruşma gününün tebliğe çıkarıldığı, “gösterilen adreste daimi çalıştığını beyan eden görevli personel sekreter ..."e tebliğ edildi” denilerek 24.03.2015 tarihinde tebliğ işleminin tamamlandığı, borçlu şirket temsilcisinin mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, tebligat mazbatasına muhatap tüzel kişinin unvanının yazılmadığı, tevziat anında temsilcinin adreste bulunup bulunmadığı veya tebligatı alacak durumda olmadığının tespit edilmediği için tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmıştır.
    Bu durumda, mahkemece, duruşma günü davacıya usulünce tebliğ edilmeden, taraf teşkili sağlanmadan, davacının yokluğunda ve onun savunma hakkını kısıtlar biçimde yargılama yapılarak yazılı gerekçe ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi