Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7588
Karar No: 2015/9172
Karar Tarihi: 11.05.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/7588 Esas 2015/9172 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/7588 E.  ,  2015/9172 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İş Mahkemesi

    Dava, sigortalılık başlangıcının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamda belirtilen nedenlerle davanın kabulüne dair hüküm tesis edilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Uyuşmazlığın çözümünde davanın yasal dayanağını (mülga) 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi oluşturur. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalı, diğer taraftan, 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Ne var ki; sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün Kuruma bildirilmeyerek sonrasının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihide kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, Kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınmalıdır.




    Eldeki davada, davacı, 15.02.1981 tarihinde, Ayvalık Vakıf Zeytinlikleri İşletme Müdürlüğü’ne bağlı işyerinde (1) gün süreyle çalıştığının tespitini istemiştir. Davacının, dava dışı işveren tarafından düzenlenmiş bir işe giriş bildirgesi bulunmamakla birlikte işverence düzenlenmiş 1981/1. döneme ilişkin bordroda sigorta sicil numarası yazılmaksızın davacının adı ve soyadıyla şubat ve mart aylarında toplam 5 günlük hizmetin görüldüğü tespit edilmiştir. Kurumca verilen cevap ve temyiz dilekçesi, işyeri dönem bordrolarının Kurum’a intikal etmediği yönündedir. Mahkemece, ilgili bordroda yer alan tanık beyanları ile davanın kabulü ile, davacının 34290.10 sicil numaralı işyerinden verilen 1981/1. dönem bordrosunda SGK sicil numarası belirtilmeyen davacının, bu işyerinde 15/02/1981 tarihinde bir gün süre ile çalıştığının tespitine dair hüküm tesis edilmiştir. Mahkemenin kabulü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
    Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, davanın yasal dayanağı olan ve uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi dikkate alınarak, hak düşürücü süre içinde, Kanun’un aradığı nitelikte belgelerin Kurum’a intikal edip etmediği veya aynı süre içinde Kurumca çalışmaların tespiti edilip edilmediği üzerinde durularak özellikle işyeri tarafından düzenlenen 81/1 . döneme ilişkin bordronun Kurum’a intikal edip etmediği hiçbir şüpheye mahal vermeyecek şekilde belirlenmeli ayrıca bu işyerinin kamu işyeri olup olmadığı araştırılmalıdır. Ne ki, Kamu Kurumları ve Mahalli İdarelerine ait işyerlerinde geçen çalışmalara özgü olmak üzere, bu işyerlerinden sigorta primlerinin kesilmiş ancak Sosyal Sigortalar Kurumu’na intikal ettirilmemiş olması halinde; bu kişilerin sigortalı çalıştıklarının kabulü gerekir. Dairemizin yerleşmiş görüşü de bu doğrultudadır. Mahkemece, dava dışı işyerinden belirtilen yöndeki resmi kayıtlar ve özellikle ücret bordroları asılları getirtilerek, davacının çalışmaları ve bu çalışmalara ait sigorta primlerinin ücretlerinden kesildiğinin, ancak, Kuruma her nasılsa yatırılmadığının saptanması durumunda; davada, hak düşürücü süre söz konusu olmayacağından bu husus üzerinde durularak araştırılmalı ve hak düşürücü sürenin varlığı yeniden irdelenerek sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemenin yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi