Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/7498 Esas 2014/9588 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7498
Karar No: 2014/9588
Karar Tarihi: 03.07.2014

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/7498 Esas 2014/9588 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2014/7498 E.  ,  2014/9588 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Arifağa Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 60, 61, 62, 63, 64 parsel sayılı 6.905,97, 6.005,19, 5.104,41, 4.804,15, 750,65 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olması nedeniyle Hazine adına tespit edilmiş, beyanlar hanesine sırasıyla Şuayip, İdris, Yahya, Muhammer ile davacı ..."in kullanımında olduğu şerhi verilmiştir. Davacı İmre Kaner ve arkadaşları tapu kaydına dayanarak Kadastro Mahkemesine 101 ada 60, 61, 62, 63 ve 64 parsel sayılı taşınmazların payları oranında adlarına tescili istemi ile dava açmışlar Kadastro Mahkemesinde 2013/7 Esas numarası alan dava nedeniyle çekişmeli taşınmazların tapu kayıtları oluşmamıştır. Davacı ..."in, çekişmeli taşımazlar üzerindeki zilyetliğin tespiti ile yüzölçümlerinin düzeltilmesine ilişkin Asliye Hukuk Mahkemesine açtığı dava görevsizlik kararı verilerek Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, Sulh Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda, davanın 6100 sayılı Kanunun 2. maddesine göre Kaynarca Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girmesi nedeniyle 6100 sayılı Kanunun 114-115 maddesine göre usulden reddiyle mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tespit edilen taşınmazların beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmış olup kullanım kadastrosuna ilişkindir. Mahkemece; davanın zilyetliğin korunmasına değil kullanım şerhine yönelik olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilerek dava dosyasının Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gerçekten de 3402 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uygulaması nedeniyle Hazine adına tespit edilen taşınmazların tespitleri kesinleştikten sonra 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılan davalarda Asliye Hukuk Mahkemesi görevli bulunmaktadır. Ne var ki, Kadastro Mahkemesinin 2013/7 Esas numaralı dava dosyasında davacı İmre Kaner ve arkadaşları tapu kaydına dayanarak 101 ada 60, 61, 62, 63 ve 64 parsel sayılı taşınmazların payları oranında adlarına tescili istemi ile dava açmışlardır. Kadastro Mahkemesinin 2013/7 Esas numaralı dava dosyası halen derdest olup çekişmeli taşınmazların kadastro tespitleri kesinleşmemiştir. Hal böyle olunca davaya konu uyuşmazlığın da Kadastro Mahkemesince çözümlenmesi gerekli olup, Sulh Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek dosyanın Kadastro Mahkemesine gönderilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü île hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 03.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.