8. Hukuk Dairesi 2016/2674 E. , 2019/4354 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili, davalılardan ... vekili, davalılar ..., ..., ..., ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, ortaklığın giderilmesi davasına konu 5 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan oturulamayacak haldeki evin, vekil edeni tarafından yeniden inşa edildiğini açıklayarak, söz konusu evin vekil edenine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan ..., ..., ..., ... ve ..., davacının dava konusu eve ufak tefek tadilatlar yaptığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile; dosyaya fen bilirkişisi Veysel Köse tarafından sunulan krokide " EV " ibaresi ile gösterilen tapuda 437 ada 5 parsel olarak avlulu ahşap ev niteliği ile kayıtlı taşınmazda bulunan ve sonradan yapıldığı anlaşılan bilirkişi Alper Atabay tarafından düzenlenerek dosyaya sunulan 01/06/2015 tarihli ek raporda " Davacı tarafından yaptığı beyan edilen imalatlar " başlığı altında 2 sayfada belirtilen imalatların ve muhdesatın davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili, davalılardan ... vekili ile davalılardan ..., ..., ..., ... tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir.
Yargılama sırasında dinlenilen taraf tanık beyanlarından ve hükme esas alınan 1.6.2015 tarihli bilirkişi raporunda sayılan imalat kalemlerinden, davaya konu yapının öncesinde mevcut olduğu, davacı tarafından söz konusu yapıya ilaveler ile iyileştirme giderleri yapıldığı anlaşılmaktadır.
Taşınmaz üzerine daha önce mevcut bir muhdesatın tamamlanması veya mevcut muhdesatın bakım ve onarımının yaptırılması bağımsız bir muhdesat meydana getirme niteliğinde olmayıp mevcut muhdesatın daha kullanılır hale gelmesini, bir başka deyişle muhtesattan sağlanacak faydanın artmasını sağlayan işlerdir. Bu işler için harcanan giderler de muhdesatın değerini artıran faydalı giderlerdendir.
İyileştirici nitelikteki giderleri tek başına karşılayan taşınmaz malik ya da maliklerinin koşullarının varlığı halinde bu giderlerden paylarına düşen kısmını TBK"nin 77 ve onu izleyen maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açacağı eda nitelikli bir alacak davası ile taşınmazın diğer maliklerinden isteyebileceği kuşkusuzdur. İyileştirme giderlerini yapan malik ya da maliklerin taşınmazın ortaklığının giderilerek satılması ve muhdesattan yararlanmalarının son bulması ile istenebilir hale gelecek bu giderler için eda nitelikli alacak davası açma hakkı mevcut iken önceden bu iyileştirme giderlerinin tespitini dava etmekte hukuki yararı bulunduğundan söz edilemez.
Hal böyle olunca, Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabul kararı verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Davalılardan ... vekili ile davalılardan ..., ..., ..., ..."ın temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine 18.4.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.