20. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/7169 Karar No: 2014/8504 Karar Tarihi: 16.10.2014
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/7169 Esas 2014/8504 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2014/7169 E. , 2014/8504 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkin davadan dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 01/10/2013 gün ve 2013/3897 - 2013/8608 sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili isteğinde bulunmuş, davanın reddine dair verilen karar, Dairece onanmıştır. Davacı ... vekili, zilyetlikle mülk edinme koşullarının müvekkili lehine oluştuğu iddiasıyla Daire kararının düzeltilmesini istemiştir. İncelemeye konu dava açılmadan önce ... Mal Müdürlüğü tarafından uyuşmazlık konusu taşınmazı kullandığından bahisle davacıya ecrimisil tahakkuk ettirilmiş ve dosya arasında bulunan tahsilat makbuz örneklerine göre de, davacı ...’ın Hazine tarafından tahakkuk ettirilen 1986 ilâ 1995 yıllarını kapsayan 13.972.000.-TL ecrimisil bedelini 02/09/1996 tarihinde ödediği anlaşılmıştır. Eldeki somut tescil davası ise, bu ödemeden yaklaşık 13 yıl sonra açılmıştır. Ecrimisil ihbarnamesine göre işgalin başladığı tarih 1986 yılıdır. Yerel bilirkişi davacının 1980-1985 yılları arasında fundalığı açarak zeytin diktiğini, davacı tanığı ise davacının dava konusu yeri 1985-1986 yıllarında açmaya başladığını beyan etmiştir. Bu durumda İmar ihyanın en erken 1980 yılında tamamlandığı kabul edilse dahi, ecrimisil ödemesinin yapıldığı tarihe kadar geçen süre iktisap için yeterli bir süre değildir. Ecrimisil bedelinin ödendiği tarihten sonra sürdürülen zilyetliğin ise malik sıfatıyla zilyetlik olarak kabul edilmesi olanaklı değildir. Zira, mülkiyetin Hazineye aidiyetinin kabul edilerek ecrimisil ödemeye talip olan kişinin, ödeme yaptığı tarihten sonraki zilyetliğinin malik sıfatıyla değil, kiracılık sıfatıyla sürdürüldüğünün kabulü zorunludur. Belirtilen nedenlerle, yerel mahkemenin davanın reddine dair hükmünü onayan Daire kararında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nun 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442. maddesi uyarınca takdiren 228.00.- TL. para cezası ile Harçlar Kanunu uyarınca 52.40.- TL. ret harcının düzeltme isteyenden alınmasına 16/10/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.