15. Ceza Dairesi 2016/3615 E. , 2016/8544 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık (Değişen suç vasfıyla güveni kötüye kullanma)
HÜKÜM : TCK.nın 155/1, 62/1, 52/2, 51 maddeleri gereğince mahkumiyet
Güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı Kanun"un 51/2. maddesinde "Cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. Bu durumda, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edilir. Koşulun yerine getirilmesi hâlinde, hâkim kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhâl salıverilir" hükmünün düzenlendiği, 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinde etkin pişmanlık cezadan indirim sebebi olarak düzenlenmiş ise de, kanunî bir indirim sebebinin aynı zamanda hapis cezasının infaz edilmiş sayılmasını gerektirecek şekilde erteleme şartı olarak belirlenmesinin mümkün olmadığı gözetilmeyerek, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmayan sanık hakkında ertelemenin mağdurun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi şartına tabi tutulması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanığın ...da ... Kuyumculuk isimli işyerinde çalıştığı, katılanın sanığı daha önceden tanıdığı, sanığın çalıştığı işyerine giderek 24 adet ata altın bozdurmak istediği, sanığın altının ucuz olduğunu, bayramdan sonra pahalanacağını, altınları şimdi verip parasını bayramdan sonra almasını söyleyerek katılanın altınlarını aldığı, daha sonra bahse konu dükkandan ayrılarak katılanın parasını ödemediği, katılanın kendisine ulaştığı zamanlarda borcunu ödeyeceğini söyleyerek katılanı oyaladığının iddia edildiği olayda, sanığın eyleminin güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna ilişkin mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiş, tarafların birbirini uzun yıllardır tanıyor olmaları, sanığın katılana altınları aldığına ilişkin yazı yazarak imzalı kartvizit vermesi ve beyanında altınları aldığını ancak işlerinin bozulması nedeniyle borcunu ödeyemediğini beyan etmesi karşısında, olayda sanığın katılana karşı dolandırıcılık suçunun yasal unsurunu oluşturan hile boyutunda bir eyleminin bulunmaması nedeniyle tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak eilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin sanığın suç kastının olmadığına, ceza verilirken gerekçe belirtilmeksizin alt sınırdan uzaklaşıldığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 10/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.