
Esas No: 2013/4123
Karar No: 2013/6643
Karar Tarihi: 03.05.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/4123 Esas 2013/6643 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Yargılamanın iadesini isteyen davacılar vekili tarafından, aleyhine yargılamanın iadesi istenen davalılar aleyhine 10.06.2010 gününde verilen dilekçe ile yargılamanın yenilenmesi istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, yargılamanın iadesi isteğine ilişkindir.
Davalı, davanın süresinde açılmadığını, yargılamanın iadesi şartlarının oluşmadığını belirterek istemin reddini savunmuştur.
Mahkemece kısa kararın hüküm sonucunda "... mah, 1038 ada, 49 parsel nolu taşınmazın ... ... mirasçıları adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile 5730 /310 payın ..., 5730/122 payın... , 204/5730 payın ..., 349/5730 payın ... adlarına tapuya tesciline kalan payların ... ... mirasçıları üzerinde bırakılmasına", gerekçeli kararda ise ""..1038 ada, 49 parsel nolu taşınmazın ... ... adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile 310/5730 payın ..., 125 /5730 payın..., 349/5730 payın ..., 204/5730 payın ise ...in veraset ilamına göre davacılar adlarına tapuya tesciline, kalan payların ... ... üzerinde bırakılmasına"" karar verilerek pay ve payda oranları farklı yazılmak suretiyle çelişkiye neden olunmuştur.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere;
“Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür.
Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.”
Aynı yasanın “Hükmün kapsamı” başlıklı 297/2 maddesi gereğince;
“Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”
Ve, “Hükmün yazılması” başlıklı 298. maddesi gereğince de;
“Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.”
Temyiz edilen gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olduğu görülmüştür.
10.4.1992 tarihli ve 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararında kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı, bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verebileceği öngörülmüştür.
Bu itibarla gerekçeli karar ile hüküm sonucunun çelişkili olması nedeniyle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 03.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.