10. Hukuk Dairesi 2015/2393 E. , 2015/9136 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Asıl dava, yersiz ödenen tedavi giderlerinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı, birleşen dava ise yersiz ödenen yaşlılık aylığı ve tedavi giderlerinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ...tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Asıl davada tarafların temyiz talebi yönünden;
21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ve ayrıca 5236 sayılı Kanun, katsayı artışı da uygulanmak suretiyle bu kanunların yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 2014 yılı için 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427’nci maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını 1.890,00 TL. olarak değiştirmiştir.
Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde temyiz (kesinlik) sınırının saptanmasında alacağın tamamının gözetilmesi; tümü dava konusu yapılan bir alacağın kısmen kabulünde ise temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde kabul ve reddedilen miktarların esas alınması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427’nci maddesi hükmü gereğidir.
İnceleme konusu davada, davacının talebi yönünden ret edilen icra inkar tazminatı tutarı 184,00 TL., davalı aleyhine kabul edilen tutar ise 572,79 TL. olup, yukarıda değinilen temyiz (kesinlik) sınırını aşmadığından, anılan karara karşı temyiz yoluna başvurulması olanaksızdır.
O halde davacı ve davalı vekillerinin temyiz dilekçesinin miktar itibarıyla kesinlik nedeniyle reddine;
2-Birleşen dava yönünden;
A-Dosyadaki yazılara toplanan delillere ve hükmün dayandığı sebeplere göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
B-Davacı vekilinin temyiz talebi yönünden;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesinin 1. fıkrasının “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü çerçevesinde, davacı vekilinin dava dilekçesinde, açıkça, yersiz ödenen aylık ve tedavi giderlerinin tahsiline karar verilmesini talep etmesi karşısında, mahkemece, anılan yasal düzenlemelerin amir hükümlerine aykırı olarak, talep aşılarak, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Hüküm fıkrasının 3. bendinin silinerek yerine “3-Davanın kabulü ile 15.385,49 TL. tutarındaki yersiz ödemelerin her bir ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına,11.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi