(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/28068 E. , 2020/3888 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin 10.10.2010 tarihinde davalı yanında çalışmaya başladığını, iş akdinin kura ile haksız ve hukuka aykırı olarak 04.09.2014 tarihinde feshedildiğini, asıl işverenin Tüpraş olduğunu, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini, müvekkilinin alacaklarını talep ettiğini, davalı tarafın 1000 TL ödeme yaptığını ancak hangi alacağa karşılık yapıldığının belirtilmediğini, müvekkilinin aylık ortalama 1000 TL ücret aldığını, ücretinin banka kanalıyla ödendiğini, çalışmanın ilk 1,5 yılında 08,00-22,00 arası çalıştığını, hafta sonları dahil sürekli çalıştığını, fazla çalışma alacağının ödenmediğini, son 2,5 yıl için ise 08,00-17,00 arası sadece hafta içi çalıştığını, ilk 1,5 yılda resmi ve dini bayram ve resmi tatillerde çalıştığını son 2,5 yılda ise bu izinlerini kullandığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma alacağı, resmi ve dini bayram alacağının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıda bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma alacağının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Çalışma düzenin ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma, alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışma alacaklarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, davacı dava dilekçesinde çalışmanın ilk 1,5 yılında 08:00-22:00 saatleri arası çalıştığını, hafta sonları dahil sürekli çalıştığını, fazla çalışma alacağının ödenmediğini, son 2,5 yıl için ise 08,00-17,00 arası sadece hafta içi çalıştığını ileri sürmüş davalı ise, davacının haftada 5 gün çalıştığını, fazla çalışma yapmadığını, bordroların ihtirazi koymaksızın imzalandığım davacının fazla çalışma alacağının bulunmadığını savunmuş mahkemece davacının 10/10/2010-31/12/2011 tarihleri arasında 08:00-22:00 saatleri aarsında çalıştığı ve 2 saat ara dinlenmenin mahsubu ile haftalık 27 saat fazla çalışma yapıldığı kabul edilmiştir. Dinlenen davacı tanıkları, davacı ile aynı işyerinde çalışan işçiler olmayıp, aynı dolum sahasını kullanan farklı bir şirketin işçileridir. Davalı tanıklarından 2 tanesi ise Batman’da çalışması olmayan işçilerdir. Davacı ile çalışması olan tek kişi davalı tanığı ...;” iş yerinde normal mesai 08:00-17:00 arasındaydı, davacının çalıştığı yaklaşık ilk 2 yıl bazen fazla mesai de oluyordu, haftalık ortalama 7-8 saat fazla mesai yapılıyordu, normalde haftanın 5 günü çalışılıyordu, ancak davacının çalıştığı yaklaşık ilk iki yıl neredeyse tamamında haftanın 7 günü çalışıldı,” şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu beyana göre davacının haftanın 7 günü 08:17 saatleri arası çalıştığı ve 1 saat ara dinlenmenin mahsubu ile haftalık 11 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmelidir. Mahkemece haftalık 27 saat fazla çalışma yapıldığı kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02/03/2020 gününde oybirliği ile karar verildi.