11. Hukuk Dairesi 2017/3039 E. , 2019/295 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... .... Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 18/11/2016 tarih ve 2010/798 E - 2016/675 K sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 20/03/2017 tarih ve 2017/261-2017/240 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili kuyumculuk faaliyeti gösteren müvekkilinin 2005/04572 tescil numarası ile tescilli endüstriyel tasarım tescilinin davalının itirazı üzerine iptal edildiğini, davalının itirazından önce 2006/03314 nolu tasarımının tescili için başvurduğunu ve tescil ettirdiğini, halbuki müvekkilinin iptal edilen tasarımı ile davalının tescil ettirdiği 2006/03314 nolu tasarımın aynı olduğunu, davalının tasarımının kuyumculuk alanında “kaburga kolye” olarak tabir edilen bir tasarım olup çok uzun zamandır kullanılageldiğini, ayrıca müvekkilinin iptal edilen tasarımının da başvuru tarihi itibariyle davalı tasarımından daha önce kamuya arz olduğunu, yine müvekkili tasarımının iptali için davalı tarafından gerekçe gösterilen 2002 tarihli . .... markalı katalogta yer alan tasarımların da davalı tesciline kamuya arz tarihi itibariyle engel olduğunu ileri sürerek davalının 2006/03314 tescil numaralı endüstriyel tasarımının tescil belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevabında, müvekkilinin tescilli tasarımının, ne davacının iptal edilen tasarımı ile ne de iptale dayanak katalogta yer alan tasarımlarla benzerlik göstermediğini, daha önceden kamuya arz edilmiş bir tasarım olmadığını ve bu nedenle yenilik arz ettiğini, nitekim bu durumun yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda da anlaşılacağını savunmuştur.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, iptal talebine konu 2006/03314-5 sayılı takı tasarımının, tescil başvuru tarihinden önce davacının 2005 yılında yapmış olduğu ve ayrıca davaya konu tescilin yeniliğini giderici görsel niteliğinin bulunduğunu iddia ettiği tescil başvurusunun, davalının o tarihteki itirazı sonucu ... ... tarafından kamuya sunulmuş olduğu gerekçesiyle tescil dışı bırakıldığı, her iki tarafın da aynı Locarno sınıfında olduğu anlaşılan (11-01) takı konulu tasarımlarının birinin bilezik, diğerinin gerdanlık olmasının davalı yanın itirazlarında yer verdiği gibi bu tasarımların karşılaştırılamayacağı anlamına gelmediği, asıl olanın bu tasarımların biçimsel yönden bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin bir farklılık olup olmadığının değerlendirilmesi olduğu, her iki tasarımın da tarafların mesleklerinin jargonunda kaburga bilezik, yüzük, kolye, küpe vb. takılar olarak adlandırılan, geometrik yapıda oldukları, . davacı yanın ... tarafından reddedilen görselleri bulunan 2005/04572 sayılı tescilinin iptaline dayanak gösterilen ve dava dosyasına sunulan 2002 tarihli Vincenza Oro katoloğunda yayınlanan tasarımın, iptali istenilen 2006/03314-5 sayılı tasarımdan önce kamuya arz edilmiş olduğu, davaya konu tasarım bilezik, yüzük, gerdanlık biçimlerinden hangisinde imal edilmiş olursa olsun sonuç görünümünde aynı biçimi taşıdığından yeni olarak nitelendirmelerinin mümkün olmadığı, aynı biçimde parçaların birbirine eklenmesiyle oluşturulan bu tasarımlardaki halka veya çubuk sayısının arttırılmasının bu tasarımları ürün kimliği veya tasarım karakteri bakımından birbirinden farklı hale getirmediği, bilgilenmiş kullanıcılarının üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin bir farklılık yaratamadığı, bu tasarımların üzerindeki klips ve benzeri bağlantı elemanlarının yine KHK’nın ... ve 11. maddeleri gereği teknik zorunluluğun getirdiği biçimlerden sayılabileceği, ki zaten bu bağlantı ögelerinin bütünün algılanmasına önemli bir farklılık da getirmediği, tasarımları meydana getiren halkalar ve kısa çubuklar üzerindeki doku farklılıklarının da ayırt edicilik katmadığı, bu tasarımların kaburga dışındaki başka bir sıfatla anmayı gerektirecek biçimsel farklılık oluşturmadığı, davalı adına tescilli 2006/03314-5 numaralı kaburga kolye tasarımının 2003 yılına ait Pırlanta Kuyumculuk katoloğunda yer alan tasarım karşısında yeni ve ayırt edici niteliklere haiz olmadığı, 2003 tarihli Pırlanta Kuyumculuk Katoloğu dikkate alınmasa bile İtalya kaynaklı 2002 Vıcenza Oro katoloğunda yayınlanan ... isimli mamul karşısında yeniliğinin bulunmadığı, ... Kuyumculuk San ve Tic. A.Ş. adına ... nezdinde 20.07.2006 tarih ve 2006/03314-5 sıra numarasıyla tecilli endüstriyel tasarımın 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5, 6 ve 7. maddelerinde yer verilen yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini taşımadığından iptali ve sicilden terkini koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının 2006/03314 tescil numarası ile tescilli endüstriyel tasarım tescil belgesinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden kanuna aykırı bulunmadığı gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, endüstriyel tasarım belgesinin hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, alınan son bilirkişi raporuna itibar edilerek davalı tarafa ait 2006/03314 nolu tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığı gerekçesiyle hükümsüzlüğüne karar verilmiş ve ... Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden kanuna uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Ancak, 2002 tarihli “...” kataloğuna göre yapılan değerlendirme doğru olmayıp, bir tasarımın yeni ve ayırt edici olup olmadığı hakkında değerlendirme yapılırken tasarımların nihai kullanım sırasındaki özelliklerinin dikkate alınması, öncelikle her iki tasarımın ortak noktalarından hareketle yeni ve ayırt edici özelliklerinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi, söz konusu belirleme yapılırken işlevsel unsurların gözardı edilmesi gerekmekte olup, 2002 tarihli katalogdaki görsel ile dava konusu tasarım arasında anılan ilkeler doğrultusunda inceleme yapıldığından dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt ediciliğini ortadan kaldıracak ölçüde bir benzerlik bulunmadığı hale, yetersiz ve anılan temel ilkelere aykırı bilirkişi raporuna istinaden dava konusu kolye tasarımının yeni ve ayırt edici olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü doğru olmamıştır.
Ayrıca mahkemece, dosyaya sonradan ibraz edilen 2003 tarihli “Pırlanta Kuyumculuk” kataloğu esas alındığında da davalı tasarımının yeni ve ayırt edici olmadığı kabul edilmiş ise de kataloğun baskı tarihinin tasarım başvuru tarihinden önce olduğunun davacı tarafça objektif delillerle kanıtlanması gerektiği halde denetime elverişli olmayan ... Kuyumcular Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığının 18.04.2016 tarihli yazısına istinaden mezkur kataloğun 2003 yılında basıldığının kabulü de doğru olmamıştır.
Şu halde, davalı vekilinin ilk derece mahkemesince davanın kabulüne dair kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b-... bendi uyarınca kabul edilip İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yukarıda açıklanan gerekçelerle bir değerlendirme yapılıp yeniden hüküm tesisi gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve davalı yararına bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 2017/261 E. ve 2017/240 K. sayılı kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 14/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.