16. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/11487 Karar No: 2014/9537 Karar Tarihi: 03.07.2014
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/11487 Esas 2014/9537 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2014/11487 E. , 2014/9537 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucunda ...Köyü çalışma alanında bulunan 164 ada 2 parsel sayılı 6.125,18 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğundan söz edilerek davalı Hazine adına tespit edilmiş, ... tarafından Kadastro Mahkemesinde açılan davanın reddine karar verilmesi üzerine hükmen tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın annesinden intikal ettiğini belirterek kendisi ve müşterekleri adına tescili istemi ile, davacı ... ise taşınmazın miras bırakanlarından intikal ettiğini belirterek mirasçılar adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre davanın reddinin gerektiği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, verilen karar dosya kapsamına, usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmamaktadır. Davacılar ayrı ayrı taşınmazın farklı bölümlerine açtıkları davalarda taşınmazın miras bırakanlarından intikal ettiğini ileri sürmüşler ve kendileri ile birlikte diğer mirasçılar adına tescilini istemişlerdir. Davacı ...’ün miras bırakanı ..... 1992 yılında, davacı ...’un miras bırakanı ...ise 09.01.2007 tarihinde vefat etmiş olup terekeleri el birliği ile mülkiyet şeklindedir. Davalı Hazine terekeye göre 3. kişi durumundadır. Elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunan bir terekede, terekeye ilişkin tasarruf işlemlerinin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 640 ve 702. maddeleri uyarınca tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olup, tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir. Bir mirasçının, özellikle acele hallerde miras şirketinin menfaatini korumak için bütün mirasçılar adına yalnız başına dava açması mümkün ise de; bu şekilde açılan bir davayı tüm mirasçıların katılımı sağlanmadan yürütemez. Bu halde, diğer mirasçıların da davaya katılımlarının sağlanması, muvafakatlerinin alınması veya terekeye temsilci tayin ettirilmesi gerekir. Hal böyle olunca, davacılara diğer mirasçıların davaya katılımını sağlaması veya muvafakatlarını alması ya da terekeye temsilci tayin ettirmesi için süre verilmesi, taraf teşkilinin sağlanması halinde işin esasına girilerek iddia ve savunma doğrultusunda tüm deliller toplanıp değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın esasa ilişkin yargılama yapılarak yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, davacıların temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 03.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.