Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/26213
Karar No: 2015/36045
Karar Tarihi: 21.12.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/26213 Esas 2015/36045 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2014/26213 E.  ,  2015/36045 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL 12. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2014
NUMARASI : 2012/663-2014/409

Davacı, işe başlatmama tazminatı, ayrımcılık tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin 06.09.2006-07.10.2009 tarihleri arasında davalı şirketin G.binasındaki operasyonel planlama ve destek biriminde çalıştığını, iş akdinin davalıya, hamile olduğunu bildirdiği günün ertesi günü feshedildiğini, davalının yaptığı feshin geçersizliğine karar verilmesi istemi ile davalı şirket aleyhine İstanbul 2.İş Mahkemesi’nin... esas sayılı dava dosyası ile yürütülen işe iade istemli davanın yargılaması sonucunda feshin geçersizliğine karar verildiğini, kararın onanarak kesinleştiğini, onama kararının müvekkiline tebliğini takip eden 10 iş günü içinde müvekkilinin davalı şirketten işe başlatılması isteminde bulunduğunu, davalı şirketin müvekkiline 2 iş günü içinde A. G.binasında hazır olmasını bildirdiğini ancak işe iade şartlarının bildirilmemesi ve maddi, mali ve sosyal hakların neler olduğunun açıklanmamış olması nedeniyle yapılan bildirimin işe başlatmama tazminatının ödenmemesine yönelik olarak yapıldığını, davalı şirketin müvekkilinin iş sözleşmesini hamile olması nedeniyle feshetmesine yönelik olarak davalı şirketin bu eyleminin İş Yasası"nm 5.maddesi ile hüküm altına alman eşitlik ilkesine aykırı olduğunu iddia ederek, boşta geçen ücret, işe başlatmama tazminatı ile eşitlik ilkesine aykırılık tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının müvekkili şirkette 06.09.2006- 07.10.2009 tarihleri arasında çalıştığını ve davacının iş sözleşmesinin 07.10.2009 tarihinde davacının performans düşüklüğü nedeni ile İş Yasası"nm 18.maddesine göre kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ödenerek feshedildiğini, davacının şirket aleyhine İstanbul 2.İş Mahkemesi’nin... esas sayılı dava dosyası ile yürüttüğü işe iade istemli davanın yargılaması sonucunda Mahkeme tarafından davacının işe iadesine karar verildiğini, Mahkeme kararının Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle onanarak kesinleştiğini, davacının 10 günlük süre içinde keşide ettiği ihtarnamesi ile işe alınma talebinde bulunduğunu, davacının iş başvurusunun kabul edildiğinin ve işe başlatılmasına karar verildiğinin, işe başlamak üzere müvekkili şirkete ait G."de bulunan hazır bulunmasının davacıya ihtaren bildirildiğini, ihtarnamenin davacıya 28.12.2011 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının ihtarnamede bildirilen süre içinde işbaşı yapmadığını, sonrasında davacının Beyoğlu 42.Noterliği"nin 29.12.2011 tarih, 21147 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkili şirketin işe davet bildiriminin samimiyetten uzak ve kötüniyetli olduğunun, şirket avukatlarının şirketi temsile yetkisi bulunup bulunmadığının bilinmediği gerekçelerine dayanarak işe davet bildiriminin kabil edilmediğinin müvekkili şirkete bildirdiğini, işe davet için müvekkiline yapılan bildirimin müvekkili şirket tarafından verilen vekaletname ve yetkiye dayanılarak, müvekkili şirketin bilgisi dahilinde yapıldığını, davacıya yapılan işe davet bildirimi ile şirket yönetiminin işe iade talebini kabul iradesinin davacı çalışana bildirilmesi olduğunu, müvekkili şirket adına ihtarname keşide edilebilmesi için özel bir yetki aranmadığını ve ihtarnameyi keşide eden avukatın müvekkili şirket adına ihtarname göndermeye yetkili olduğunu, davacının yapılan ilk daveti kabul etmemesine ve işe gelmemesine karşın Beyoğlu 28. Noterliği"nin 18.01.2012 tarih 01511 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacıya ikinci kez davette bulunulduğunu, davacının yapılan ikinci davetin süresinde olmadığını beyan ederek dava açtığını, davacının hamile olduğu ve bu nedenle işten çıkartıldığı gerekçesiyle müvekkili şirketin eşitlik ilkesine aykırı davrandığından söz edilemeyeceğini, davacının iş sözleşmesinin performans düşüklüğü nedenine dayalı olarak feshedildiğini beyan ederek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının işe başlama iradesinin bulunmadığı, davalı şirket vekillerince yapılan davetin samimi olup olmadığını anlayabilmek bakımından bile olsa işe dönmek için girişime geçmediği, soyut olarak davetin samimi olmadığını ileri sürdüğü, ancak bu iddiasını ispat edemediği davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık; feshin geçersizliği sonrası işe başlatılmasını isteyen davacı ile işe davet eden işverenin samimi olup olmadığı, davacının işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücret alacağına hak kazanıp kazanmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca “herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” Objektif iyiniyet olarak da tanımlanan ve dürüstlük kuralını düzenleyen madde, bütün hakların kullanılmasında dürüstlük kuralı çerçevesinde hareket edileceğini ve bir kimsenin başkasını zararlandırmak ya da güç duruma sokmak amacıyla haklarını kötüye kullanılmasını yasanın korumayacağını belirtmiştir. Keza 6100 Sayılı HMK.’un 28/1 maddesine göre “Taraflar, dürüstlük kuralına uygun davranmak zorundadırlar”. Tarafların iyiniyeti veya kötüniyetini(Y. İBK. 14.2.1951 gün ve 17/1), taraflarca ileri sürülmese dahi dosyadan anlaşıldığı takdirde hakim resen dikkate alacaktır.
Feshin geçersizliği ve işe iade kararı sonrası, işçinin işe başlatılması için başvurusu ile işverenin işe davetinin de dürüstlük kuralı kapsamında samimiyet noktasında sorgulanması gerekir.
İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. Aynı şekilde işverenin işe davete dair beyanının da ciddî ve samimi olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez.
Feshin geçersizliği ve işe iade kararı sonrasında işe başlamak için süresinde başvuran işçinin kural olarak geçersizliğine karar verilen fesihten önceki görev ve işine başlatılması gerekir. Bu görev yeri bulunduğu halde işçi başka bir pozisyon ve göreve başlatılmak istenirse, bu, gerçek anlamda işe başlatma sayılmaz.
Dosya içeriğine göre davacı işçi kesinleşen işe iade kararının tebliğinden itibaren yasal süresi içinde işe başlamak için başvuruda bulunmuş ve bu başvurusu kabul edilerek 2 iş günü içinde işe başlaması gerektiği davalı vekili tarafından çekilen ihtarname ile davacıya bildirilmiştir. Davacı karşı ihtarnamesi ile hangi işine ne kadar ücretle başlatılacağının belirtilmediğini ifade ederek daveti kabul etmediğini bildirmiştir. Dinlenen davalı tanığı beyanında açıkça davacının fesihten önceki iş ve görevine değil son pozisyonundan bir önceki işe başlatılmak istendiğini beyan etmiştir.
Somut uyuşmazlıkta davacının geçersizliğine karar verilen fesihten önceki görev ve işine başlatılmadığı açık olup, davalı işveren işe başlatmamada samimi değildir. Davacının işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre alacağının hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçe ile reddi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 21/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi