17. Hukuk Dairesi 2019/6050 E. , 2020/4014 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davalıların sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın davacıların desteği olan müteveffaya çarpması sonucu meydana gelen kaza neticesinde desteğin vefat ettiğini, araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu bulunduğunu, davalı ... şirketinin başvuru sonucu eksik ödeme yaptığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili ... için 2.500,00 TL, ... için 2.500,00 TL ve ... için 5.000,00 TL olmak üzere 10.000,00 TL maddi tazminat ile müvekkili ... için 25.000,00 TL, ... için 25.000,00 TL ve ... için 50.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında talebini yükseltmiştir.
Davalılar davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne; 55.610,28 TL maddi tazminata davalı ...Ş. açısından 17/01/2014 tarihinden itibaren, davalı ... açısından olay tarihi olan 27/10/2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere alınarak davacı ..."a ödenmesine, 15.252,95 TL maddi tazminata davalı ...Ş. açısından 17/01/2014 tarihinden itibaren, davalı
... açısından olay tarihi olan 27/10/2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere alınarak davacı ..."a ödenmesine, fazlaya ilişkin 273,00 TL"nin reddine, 16.624,04 TL maddi tazminata davalı ...Ş. açısından 17/01/2014 tarihinden itibaren, davalı ... açısından olay tarihi olan 27/10/2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere alınarak davacı ..."a ödenmesine, 21.000,00 TL manevi tazminata olay tarihi olan 27/10/2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalı ..."den alınarak davacı ..."a ödenmesine, fazlaya ilişkin 29.000,00 TL"nin reddine, 13.000,00 TL manevi tazminata olay tarihi olan 27/10/2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalı ..."den alınarak davacı ..."a ödenmesine, fazlaya ilişkin 12.000,00 TL"nin reddine, 13.000,00 TL manevi tazminata olay tarihi olan 27/10/2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalı ..."den alınarak davacı ..."a ödenmesine, fazlaya ilişkin 12.000,00 TL"nin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava konusu trafik kazasına ilişkin kaza sonrası düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında; davalı sürücünün ilk geçiş hakkını vermemek kuralını ihlal ettiği, desteğin ise yaklaşan aracın hızını dikkate almadan geçiş yaptığı tespit edilerek kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Yargılama sırasında Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden alınan raporda, kazanın yaya geçidinde meydana geldiği belirtilerek yine tarafların aynı kuralları ihlal ettiği belirtilmiş davalı sürücü %75, davacıların desteği ise %25 kusurlu bulunmuştur. Olaya ilişkin ceza yargılamasının yapıldığı Germencik Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/397 esas sayılı dosyasında ATK’dan alınan kusur raporunda ise olayın yaya geçidine 40 mt uzaklıkta gerçekleştiği belirtilerek bu kez davacıların desteği ilk geçiş hakkını vermemekten asli, davalı sürücü ise hız kurallarını ihlalden tali kusurlu bulunmuştur. Bu yönüyle dosya içerisindeki kusur raporu ile
ilgili ceza dosyasında ATK"dan alınan rapor arasında çelişki oluşmuştur. Bilirkişi raporları arasındaki kusur dağılımına ilişkin çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece; İstanbul Teknik Üniversitesi trafik kürsüsünden oluşacak heyetten kusur dağılımına ilişkin, çelişkilerin giderilmesi yönünden gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
3-Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre; çocuklar için destekten yoksun kalacakları sürenin belirlenmesinde yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşulların ayrı ayrı değerlendirilmesi, yüksek öğrenim yapacaklar ise, 25 yaşının doldurulmasına kadar; yüksek öğrenim yapmamakta ise yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre, erkek çocukları için 18 yaşın, kız çocukları için 22 yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak kabul edilerek hesaplama yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; desteğin çocukları olan davacıların, desteğin vefat tarihinde birisinin 1, diğerinin 3 yaşında olduğu, sosyal ekonomik durum araştırmasına göre annelerinin ev hanımı olduğu ve yaşadıkları çevre gözetildiğinde yükseköğrenim göreceklerine dair somut veri bulunmadığı anlaşılmakla, destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin 18 yaşına kadar destek göreceklerinin kabulü gerekirken 22 yaşa kadar destek alacakları kabulü ile hesap yapılması doğru değildir.
4-Destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında, destek payları doğru belirlenerek, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış/sağlayacak olduğu yardımın miktarı da doğru şekilde hesaplanmalıdır. Somut olayda, dava desteğin eş ve çocukları tarafından açılmış olup hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda müteveffanın anne ve babasına destek payı ayrılmadan hesaplama yapılmıştır. Oysaki müteveffaya ait nüfus kayıtları incelendiğinde, desteğin anne ve babasının da sağ olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, bilirkişiden ek rapor alınarak, temyiz eden sıfatına göre kazanılmış haklar dikkate alınmak suretiyle desteğin anne ve babasının da hayatta olduğu gözetilmek suretiyle destek paylarının yeniden değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
5-Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin manevi tazminat miktarına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin manevi tazminat miktarına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 25/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.