6. Ceza Dairesi 2016/6048 E. , 2019/728 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
İlk derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda verilen 06/05/2009 gün, 2008/117 -2009/131 sayılı karar ile, sanık ... hakkında, 5237 sayılı TCK.nin 149/1,a,c, 35/2, 31/2 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası verilip, 5395 sayılı Kanunun 23. maddesi kapsamında, 3 yıl denetim süresi öngörülüp, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın, itiraz edilmeksizin 14/05/2009 tarihinde kesinleştiği;
Torbalı 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/198 Esas sayılı dava dosyasından yapılan ihbar üzerine, sanığın deneme süresi içinde 22/03/2010 tarihinde suç işlediği anlaşılıp, ... 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi tarafından dava dosyasının yeniden ele alınıp, 13/06/2011 gün, 2011/65 Esas, 2011/74 sayılı karar ile, açıklanması geri bırakılan 06/05/2009 günlü hükmün açıklandığı, sanık ... savunmanı anılan karara karşı temyiz başvurusunda bulunmuş, anılan karar Yargıtay 6. Caze Dairesinin 08/09/2015 günlü kararı ile sanık hakkında fazla cezaya hükmedildiği gerekçesi ile bozulmuştur. Bozma üzerine yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında 07/12/2015 günlü, 2015/199 Esas, 2015/174 Karar sayılı kararı ile 6.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Yüksek Ceza Genel Kurulu"nun 01.03.2016 tarih, 2015/3-599 Esas, 2016/99 Karar sayılı ilamında; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin davalarda dava zamanaşımı süresinin ne zaman duracağı ve ne zaman işlemeye başlayacağını tartışmıştır. Anılan kararda; “Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda dava zamanaşımı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihte durmaya başlayıp denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde denetim süresi sonunda, denetim süresi
içinde kasten yeni bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde ise yeni suçun işlendiği veya denetimli serbestlik tedbiri yükümlülüklerine aykırı davranıldığı tarihte dava zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlar” hükmüne yer verilmiştir.
Sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nin 149/1-a,c, 35/2, 31/2, 62. maddelerindeki ceza için belirlenen zamanaşımını düzenleyen aynı Yasanın 66. maddesinde 15 yıllık süre belirlendiği, TCK.nin 66. maddesinin 2. fıkrası uyarınca ise 12-15 yaş grubunda bulunan sanık için bu sürenin yarısının geçmesiyle kamu davasının düşeceği öngörülmüştür. Yine aynı yasanın 67. maddesinin son fıkrasında dava zamanaşımının yasada tahdidi olarak öngörülen sebeplerle kesilmesi halinde, zamanaşımı süresi ile ilgili suça ilişkin olarak yasada belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzayacağı öngörülmüştür. Buna göre 12-15 yaş grubunda sanığın eylemine uyan atılı suçun olağan zamanaşımı süresi 7 yıl 6 ay olup, olağanüstü halde kesintili zamanaşımı süresi 11 yıl 3 ay olacaktır.
Somut olayımızda; nitelikli yağma suçunun zamanaşımı süresi TCK.nin 66. maddesinde 15 yıl olarak öngörülmüş olup, aynı maddenin 2. fıkrasına göre 12-15 yaş grubunda olan sanık ... hakkında zamanaşımı süresi, bu sürenin yarısı olan 7 yıl 6 ay olup, olağanüstü hallerde yarısına kadar; yani 11 yıl 3 aya kadar uzayacaktır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun yukarıda anılan kararı ışığında; sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleştiği tarih olan 14/05/2009 tarihi ile sanığın 2. suçu işlediği tarih olan 22/03/2010 tarihi arasında dava zamanaşımı süresinin 10 ay 8 gün süreyle durduğunun kabulü gerektiğinden, bu sürenin olağanüstü zamanaşımı süresine eklenmesi halinde, sanık hakkında açılmış bulunan kamu davasında olağanüstü zamanaşımı süresinin 20.02.2017 tarihinde (inceleme tarihinden önce) dolmuş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 11/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.