20. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/4060 Karar No: 2014/8463
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/4060 Esas 2014/8463 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2014/4060 E. , 2014/8463 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 20/03/2013 havale tarihli dava dilekçesinde; ... İli, ... İlçesi, ... Köyü ... parsel sayılı taşınmazın, Devlet Ormanı olduğunu, kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kaldığını, özel mülkiyete konu olmayacağını ileri sürerek, taşınmazın tapusunun iptaline, orman vasfıyla Hazineye tesciline, davalının müdahalesinin menine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı belirlenerek davanın kabulüne, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman sınırları içinde kalan taşınmaza yönelik açılmış tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1970 yılında genel arazi kadastrosu yapılmış; ilk orman kadastrosu ise 1949 yılında yapılarak kesinleşmiştir. Daha sonra 30/11/1997 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve TMK"nun 1007. maddesine göre tapusu iptal edilen tapu malikinin tazminat davası açma hakkı da bulunmasına karşın temyize konu dosyada tazminat istemine ilişkin açılmış bir dava olmadığına göre, mahkemece davanın kabulü yolunda hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamakta olup, davalı gerçek kişinin temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 16/10/2014 günü oy birliği ile karar verildi.