15. Ceza Dairesi 2015/7722 E. , 2016/8506 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıklar hakkında ayrı ayrı, TCK"nın 158/1-e, 43, 168/1, 52/2, 158/1-e-son, 52/4, 53. ve 204/1, 43, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetlerine ilişkin hükümler sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ..."in işletmekte olduğu ... Eczanesinden ilaç alan kişilere ait karneleri, bu kişilere, ilaçlarını yazdırma konusunda yardım etme bahanesiyle eczanede alıkoyup, sonra da bu karne sahiplerinin ihtiyaçları ve istekleri dışında tamamen veya usulüne uygun düzenlenen reçeteler üzerinde ilaveler yapmak suretiyle içerik itibariyle oluşturduğu sahte reçeteleri, eczane çalışanları vasıtasıyla hastanede çalışan kardeşi diğer sanık ..."e gönderdiği, ..."ın da ablası ..."nın düzenlediği reçetelere doktorlara ait kaşeleri vurduğu, dolayısıyla sanıkların birlikte hileli hareketler sergileyerek menfaat temin ettikleri olayda üzerlerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda,
1- Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğine dair mahkemenin mahkumiyet yönünde kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin suçun unsurlarının oluşmadığına, alt sınırdan uzaklaşıldığına, zamanaşımı süresinin dolduğuna dair temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK"nın 158/1-son maddesi gereğince doğrudan haksız elde olunan yararın iki katı esas alınmak suretiyle, sanığa fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, adli para cezasına mahkumiyete ilişkin uygulamanın tamamen hükümden çıkartılarak yerine, “Sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 158/1-e-son maddesi gereğince 1898 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı kanunun 43. maddesi gereğince 2847 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 168/1 maddesi gereğince 949 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı kanunun 52/2 maddesi gereğince günlüğü 20.00 TL"den hesap edilmek üzere sonuç olarak 18980 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Sanığın savunmasında suçlamayı kabul etmediği, soruşturma ve kovuşturma aşamasında dinlenilen tanık beyanlarında ise sanıktan bahsedilmemesi, ancak Sosyal Güvenlik Kurumu"nun yapmış olduğu soruşturmada beyanı alınan eczane çalışanı ..."in sanık ..."ın reçeteleri kaşeleyerek kendisine verdiği belirtmesi karşısında, ..."in duruşmaya tanık sıfatı ile çağrılarak olaya ilişkin beyanları dinlendikten sonra sanığın, diğer sanık ..."nın eylemine ne şekilde iştirak ettiğinin denetime izin verecek şekilde açıklanıp, izah edilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de,
TCK"nın 158/1-son maddesi gereğince doğrudan haksız elde olunan yararın iki katı esas alınmak suretiyle, sanığa fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, 10/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.