Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2016/14025
Karar No: 2021/1230
Karar Tarihi: 23.02.2021

Danıştay 4. Daire 2016/14025 Esas 2021/1230 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/14025
Karar No : 2021/1230

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, limited şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının ortağı olduğu şirket adına, 2006/12 dönemi katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin, şirket müdürünün ikametgah adresinde eşine tebliğ edildiği, herhangi bir ödemede bulunulmadığından bahisle de amme alacağının tahsili için bu defa şirketin ortağı olan davacı adına payı oranında davaya konu ödeme emrinin düzenlendiği; asıl amme borçlusu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin şirket müdürünün ikametgah adresinde bizzat ilgilisine yapılması gerektiğinden ve böyle bir tebliğ o adreste bulunanı değil şirketi ilgilendirir nitelikte olduğundan, şirket adına yapılacak tebliğ işlemlerinde, ilgilisinin o anda adreste bulunamaması halinde tebligat şirketle ilgisi olmayan eşe yapılamayacağı gibi tebliğatın neden ilgilisi olan şirket temsilcisi yerine temsilcinin eşine tebliğ yapıldığına ilişkin bir açıklama ya da şerh de yazılmadığı, söz konusu tebliğat usulsüz ve hükümsüz olduğu sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Asıl amme borçlusu olan şirketten tahsil edelemeyen amme alacağının tahsili amacıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasiyle ilmühaberli taahhütlü olarak tebliğ edileceği, 94. maddesinde de, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmıyan teşekküllerde bunları idare edenlere veya temsilcilerine yapılacağı kurala bağlanmış; tebliğin, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur ya da müsdahdemlerinden birine yapılacağı, muhatap yerine bu şekilde kendisine tebliğ yapılacak kimsenin görüşüne nazaran 18 yaşından aşağı olmaması ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmamasının gerektiği belirtilmiştir.
İkamet adresinde yapılacak tebligatın geçerli sayılabilmesi için tebligatın, mükellefin ikametgah adresi olduğu belli olan adreste, muhatabın yokluğunda bu adreste bulunanlardan görünüşe göre 18 yaşın üstünde olan herhangi birilerine yapılmış olması gerekir. Mezkur madde, muhatap yerine tebligatı alanın, muhatap ile yakınlığı, ilgisi ve ikamet etme koşuluna dahi dikkat çekmeksizin, sadece ilgili adresin tebliğ işlemlerinin yapılmak istendiği tarihte muhatap mükellefe ait olmasını ve o adreste tebligatı kabul edecek yaş sınırında bulunulmasını yeterli görerek, söz konusu adreste bulunanlardan birisine yapılacak tebligatın muhataba yapılmış sayılacağını öngörmüştür.
Dava dosyasının incelenmesinden; asıl amme borçlusu şirkete ait katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi içerikli ödeme emrinin, şirket müdürünün ikametgah adresinde şirket müdürününün eşine tebliğ edildiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlıkta, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmıyan teşekküllerde bunları idare edenlere veya temsilcilerine yapılabileceğinden, davacı şirketin temsilcisine yapılması yeterli bulunan defter ve belge ibrazına ait tebligatın, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun tebliğ yapılacak kimseleri belirleyen 94. maddesinin son fıkrasına uygun yapıldığı görüldüğünden Mahkeme kararında yasal isabet görülmemiştir.
Bununla birlikte; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 35. maddesinde “Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.” hükmüne yer verilmiştir.
Olayda; davacının şirkete 20/07/2007 tarihinde ortak olduğu ve bu durumun 28/08/2007 tarihinde tescil ve ilan edildiği, davaya konusu ödeme emrine konu amme alacağının ise 2006/12 dönemine ilişkin katma değer vergisi ile 2005/7 dönemine ait stopaj, ve damga vergisi ve bunlara ilişkin vergi ziyaı cezası ve gecikme faizine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda; ortak olmadığı döneme ait amme alacağından sorumlu tutulması mümkün bulunmayan davacı adına, asıl borçlu şirketten alınamayan vergi ve cezaların tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık, bulunmadığından yukarıda belirtilen gerekçeyle verilen Mahkeme kararında ise sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi