Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2019/5634 Esas 2019/10997 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5634
Karar No: 2019/10997
Karar Tarihi: 07.11.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2019/5634 Esas 2019/10997 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2019/5634 E.  ,  2019/10997 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalının eski eşi olduğunu, davalıya 20.06.2011 tarihinde banka havalesi ile 27.220,46-TL gönderdiğini, davalının bu parayı taşınmaz alımında kullandığını, daha sonra davacıya olan borcunu ödememesi nedeniyle alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini ileri sürerek vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Davalı, gönderilen havalenin borcun ödenmesi niteliğinde olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, borç olarak gönderildiği iddia edilen paranın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, havalenin tarihinin 28.6.2011 tarihi olduğu bu tarih itibari ile taraflar arasında evlilik birlikteliğinin devam ettiği ve kesinleşmiş bir boşanmanın da bu tarih itibari ile bulunmadığı ve o tarih itibari ile karı koca oldukları anlaşılmakla yargıtay içtihatları uyarınca aralarında akrabalık bağı bulunması nedeni ile havalenin ödünç olarak gönderildiği hususunun ispatının tanıkla mümkün olduğu anlaşılarak dinlenmelerine karar verilmiş dinlenen davacı tanığı anlatımlarında, davalının ..."da satın alacağı dairenin peşinatı olarak davacıdan ödünç para istediğinin bu nedenle davacının kredi çekerek davalının ..."dan alınacak evinin peşinatını ödediğinin, bu itibarla gönderilen paranın ödünç olarak gönderilen para olduğunun anlaşıldığı, her ne kadar davalı tarafça bu paranın eşler arasındaki boşanma davası devem ederken maddi tazminatta uzlaşılması nedeni ile havale edildiği beyan edilmiş ise de davalı tarafça bu hususun ispat edilemediği, aksine dinlenen davacı tanık anlatımlarının bu durumun aksini belirttikleri, keza ... 2. Aile Mahkemesinin dosya içeriğinden bu hususta taraflar arasında herhangi bir anlaşmanın da bulunmadığının anlaşıldığı, boşanma davasından sonra edinilen mallara ilişkin tarafların birbirlerine mal paylaşımı davası açtıkları gözetildiğinde söz konusu gönderilen paranın davalıya borç olarak gönderilen para olduğu ve ödenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 102. maddesinde “Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel bir borç için yapılmış sayılır“ hükmü düzenlenmiştir. Davacının davalı hesabına havale etmiş olduğu miktarlarda herhangi bir açıklama bulunmamakta olup bu haliye yapılan havaleler borcun ödenmesi niteliğindedir. Mahkemece dinlenen tanık beyanları ise bizzat görgüye dayalı beyanlar olmadığı için gönderilen paranın borç olarak gönderildiğinin eldeki tanık beyanlarıyla ispatı mümkün değildir. O halde mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 464,85 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.