15. Ceza Dairesi 2016/3887 E. , 2016/8492 K.
"İçtihat Metni"
Yalan tanıklık ve güveni kötüye kullanmak suçlarından şüpheliler ..., ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 21/10/2015 tarihli ve 2015/3394 soruşturma, 2015/2112 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine dair .... Sulh Ceza Hâkimliğinin 03/02/2016 tarihli ve 2015/4665 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 18.08.2016 gün ve 94660652-105-06-7028-2016 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/09/2016 gün ve 2016/349361 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, müştekiler vekili tarafından verilen şikâyet dilekçesi ile müşteki ve şüphelilerin ...Apartmanında ikamet ettikleri, şüpheliler tarafından bina yöneticisi seçimi yapılacağı söylenerek müştekilerin kat malikleri karar defter tutanağına imza atmalarının temin edildiği, 19/07/2014 tarihinde anılan apartmanın kat malikleri toplantısı yapılmadığı hâlde bahse konu tarihte kat malikleri toplanarak apartman yöneticisi seçimi ile birlikte bina çatısının yapımına ve kat maliklerinin sorumlu olacakları miktarların tespitine dair karar verilerek karar defter tutanağının düzenlendiği yönündeki iddialarda bulunması üzerine başlatılan soruşturmada, kat malikleri toplanmadan karar defter tutanağına elden imza alınmasının suç olarak öngörülmediği gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; 19/07/2014 tarihinde kat malikleri kurulu toplanmadığı halde toplantı yapılmış ve çatı yapımı yönünde birlikte karar alınmış gibi aynı tarihli karar tutanağı düzenlenmesinin özel belgede sahtecilik suçuna vücut vereceği, tanık müşteki ve şüphelilerin anlatımlarına nazaran mevcut delillerin takdir ve değerlendirilmesinin mahkemesine ait olduğu cihetle, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Yalan tanıklık ve güveni kötüye kullanmak suçlarından şüpheliler ..., ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 21/10/2015 tarihli ve 2015/3394 soruşturma, 2015/2112 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine dair ...Sulh Ceza Hâkimliğinin 03/02/2016 tarihli ve 2015/4665 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, müştekiler vekili tarafından verilen şikâyet dilekçesi ile müşteki ve şüphelilerin ... Apartmanında ikamet ettikleri, şüpheliler tarafından bina yöneticisi seçimi yapılacağı söylenerek müştekilerin kat malikleri karar defter tutanağına imza atmalarının temin edildiği, 19/07/2014 tarihinde anılan apartmanın kat malikleri toplantısı yapılmadığı hâlde bahse konu tarihte kat malikleri toplanarak apartman yöneticisi seçimi ile birlikte bina çatısının yapımına ve kat maliklerinin sorumlu olacakları miktarların tespitine dair karar verilerek karar defter tutanağının düzenlendiği yönündeki iddialarda bulunması üzerine başlatılan soruşturmada, kat malikleri toplanmadan karar defter tutanağına elden imza alınmasının suç olarak öngörülmediği gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; 19/07/2014 tarihinde kat malikleri kurulu toplanmadığı halde toplantı yapılmış ve çatı yapımı yönünde birlikte karar alınmış gibi aynı tarihli karar tutanağı düzenlendiği iddiasının tanık, müşteki ve şüphelilerin anlatımları nazara alınarak mevcut delillerin takdir ve değerlendirilmesinin mahkemesine ait olduğu cihetle, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesi
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden...Sulh Ceza Hakimliğinin 03/02/2016 tarih ve 2016/4665 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 09/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.