20. Hukuk Dairesi 2014/6541 E. , 2014/8447 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ... Köyü ... ada ... parsel sayılı 4280,29 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliğiyle davalı adına tesbit edilmiştir.
Davacı Hazine, taşınmazın özel kanunlar gereği kamulaştırılan ve Hazineye ait olan 09.08.1947 tarih 6 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı iddiası ile dava açmıştır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, davacı Hazine tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 07/12/2009 gün ve 2009/15836 E. - 18060 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Davacının dayandığı tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileriyle birlikte getirtilip yöntemince uygulanmadığı, yörede kişilerce açılan ve Hazinenin dayandığı tapu kapsamında kaldığı gerekçesiyle reddedilen tescil dava dosyalarının getirtilip uygulanmadığı, bu nedenle tapu kaydı, tescil dava dosyaları ve kesinleşen tahdit ile eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarının getirtilip taşınmaz başında yapılacak keşifte yöntemince uygulanarak taşınmazın niteliğinin belirlenmesi, orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, davalı kişi yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının araştırılması” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, çekişmeli taşınmazın orman içi açıklığı olduğu belirlendiğinden davanın kabulüne, orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerinde Dairece ikinci kez bozulmuş, Hazinenin karar düzeltme talebi de reddedilmiştir.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 08/10/2013 gün ve 2013/4770-9002 sayılı kararında [Mahkemece bozma kararına uyularak hüküm kurulmuş ise de, Hazine tarafından, çekişmeli taşınmazın devletleştirme ile oluşan Ağustos 1947 tarih 6 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı iddiasıyla dava açıldığı, 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi kapsamında orman içi açıklık niteliğinde olduğu iddiasıyla açılmış bir dava bulunmadığı ve davanın, 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca kadastro hâkiminin re"sen araştırma yapmasını gerektirir dava niteliği de taşımadığı, HMK."nun 26. (HMUK md.74.) maddesi uyarınca talepten fazlaya hükmedilemeyeceği dikkate alındığında, çekişmeli taşınmazın orman içi açıklık olup olmadığı ve zilyetlikle edinme koşullarının araştırılmasına ilişkin ibarelerin maddi hata sonucu bozma kararında bahsedildiği, orman içi açıklık konusu re"sen gözetilemeyeceğinden (HGK."nun 03.04.2013 gün ve 2012/20-871 E.- 420 K. sayılı kararı), orman tahdidi ve Devletleştirme ile oluşan tapunun dışında kaldığı belirlenen taşınmaza yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.] denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra; davanın reddine, çekişmeli ... ada ... parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce yapılan ve 02.02.2001 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 16/10/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.