22. Hukuk Dairesi 2016/5075 E. , 2019/4396 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 28.08.2008-03.09.2014 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığını, davacıya rahatsızlığı nedeniyle 27.08.2014 tarihinden 02.09.2014 tarihine kadar istirahat raporu verildiğini, rapor sonrası 03.09.2014 günü işe başlayan davacıya işverenin çalışma arkadaşlarının yanında bağırıp çağırdığını, istirahat raporundan dolayı suçlayıcı ifadeler kullandığını, normal görevi olmayan işlerin verilerek bir nevi mobbing uygulandığını, zorla fazla mesai yaptırılmak istendiğini, davacının fazla mesaiye kalmak istemediğini bildirdiğinde işverenin “işinize geliyorsa çalışın, gelmiyorsa kapı orada” dediğini, ayrıca hak ve alacaklarının tam olarak ödenmediğini, bu nedenlerle iş sözleşmesinin davacı tarafından 03.09.2014 tarihi itibariyle haklı olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının hizmet süresi hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; davacı davalı işyerinde 28.08.2008-03.09.2014 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığını iddia ederken, davalı taraf davacının 04.12.2012 tarihinde istifa ederek işten ayrıldığını, bu dönem için kıdem tazminatı hakkı bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece davacının davalıya ait işyerinde (28.08.2008-04.12.2012) tarihleri arasında 4 yıl 3 ay 8 gün, (04.01.2013-03.09.2014) tarihleri arasında 1 yıl 7 ay 29 gün olmak üzere toplamda 5 yıl 11 ay 7 gün süreyle çalıştığı tespit edilmiş, ancak davacının 04.12.2012 tarihinde kendi isteği ile işten ayrıldığı kabul edilerek bu dönem çalışması istifa ile sona erdiği için kıdem tazminatına esas hizmet süresine eklenmemiş ve sadece son dönem çalışması üzerinden kıdem tazminatı hesaplanmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacının 04.12.2012 tarihinde el yazısı ile yazıp imzalayarak işverene verdiği istifa dilekçesinin bulunduğu sabit ise de, Mahkemece davacının çalışmasının kesintisiz olup olmadığı hususu üzerinde yeterince durulmamıştır. Yapılacak iş, davacının kesintisiz olarak çalışıp çalışmadığının ayrıntılı olarak araştırılması, davacı tanıkları usulünce duruşmaya çağrılarak belirtilen hususta ayrıntılı beyanlarının alınması ve gerekirse davacı isticvap edilip istifa dilekçesi hakkında diyeceklerinin sorulması ve yapılacak araştırma sonucuna göre davacının çalışma süresinin kesintisiz olup olmadığının tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmesinden ibarettir. Eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Belirtilmesi gereken diğer bir hususta, davacının çalışma süresine göre hak kazandığı yıllık ücretli izin süresi hatalı hesaplanmıştır. Mahkemece davacının çalışma süresi toplam beş yıl onbir ay yedi gün olarak tespit edilmiş olup, çalışma süresine göre yetmiş gün (5x14=70) yıllık izne hak kazandığı gözetilmeksizin doksan gün (14x5 + 20=90) yıllık izne hak kazandığı kabul edilerek yirmi gün için yıllık izin ücretinin hesaplanarak hüküm altına alınması hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 27/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.