12. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/32551 Karar No: 2016/8244 Karar Tarihi: 21.03.2016
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/32551 Esas 2016/8244 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2015/32551 E. , 2016/8244 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine başvurarak, ödeme emri ekinde takip dayanağı senedin tarafına tebliğ edilmediğine dair şikayeti ile birlikte imza itirazında bulunduğu, mahkemece, imza itirazının kabulüne ve borçlu yararına tazminata hükmedildiği anlaşılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 170/4. maddesinde; "İcra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi hâlinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm eder. Alacaklı genel mahkemede dava açarsa, para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve bu davayı kazanırsa hakkında verilmiş olan para cezası kalkar" hükmü yer almaktadır. Öte yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/2. maddesinde; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, imza itirazı kabul edilerek takibin durdurulmasına karar verilmiş ise de, alacaklının %20"den az olmamak üzere tazminata mahkum edildiği, bir başka deyişle tazminat oranının açık ve net bir şekilde belirlenmediği, dolayısıyla hüküm kısmının tazminata ilişkin bu bölümünün HMK"nun 297/2. maddesinde belirtilen yasal düzenlemeye uygun, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde olmadığı ve infazda tereddütlere sebebiyet verecek nitelikte olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, İİK"nun 170/4. ve HMK"nun 297/2. maddelerine uygun şekilde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.