Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/4933 Esas 2016/8479 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/4933
Karar No: 2016/8479
Karar Tarihi: 09.11.2016

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/4933 Esas 2016/8479 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, takip işi yaptığı kişilerle anlaşıp para aldığı halde, işleri takip etmediği ve paraları iade etmediği için hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçuyla mahkum edilmiştir. Temyiz incelemesi sonucu, adli para cezasının gerekçe gösterilmeden alt sınırın üzerinde tayin edildiği gerekçesiyle hükümler bozulmuş ve adli para cezaları düşürülmüştür. Sanık hakkında TCK’nın 155/2, 62, 52/2-4, 58/6 (3 kez) ve 155/2,62,52/2-4 maddeleri uygulanmıştır. Bu maddeler, sırasıyla hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını tanımlamaktadır.
15. Ceza Dairesi         2014/4933 E.  ,  2016/8479 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : 1- Katılanlar ..., ..., ...’a yönelik eylemi nedeniyle sanık hakkında TCK’nın 155/2, 62, 52/2-4, 58/6 (3 kez) maddeleri gereğince mahkumiyet
    2-Katılan ...’ya yönelik eylemi nedeniyle sanık hakkında TCK’nın 155/2,62, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığın yokluğunda verilen kararın, sorguda bildirdiği adresi yerine, sanığın mernis adresine tebliğ edildiği dikkate alınarak, 10.07.2012 tarihinde yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı bu sebeple aynı kanunun 28-29. maddeleri gereğince ilanen tebligat yapılması geçersiz olduğundan, sanık müdafiinin 02/10/2012 tarihli temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmemesinin ve 5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde uygulanması gerektiğinin tartışılmaması infaz aşamasında gözetilmeleri mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
    Sanığın takip işi yaptığı ve katılanlar ..., ..., ... ve ..." ile... emeklilik ve tescil işlemlerini takip etmesi konusunda anlaştıkları, bu amaçla katılanlardan para aldığı, ancak söz konusu işlemleri takip etmediği gibi paraları da iade etmediğinin iddia edildiği olayda, sanığın katılanlara yönelik eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin bir nedene dayanmayan sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108-152 sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, bunun gerekçelerinin gösterilmesi, dayanılan gerekçelerin de yasal olması ve dosya içeriğiyle örtüşmesi gerektiği halde mahkemece adli para cezasının gerekçe gösterilmeksizin alt sınırın üzerinde tayin edilmesi suretiyle 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesine aykırı davranılması,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarından adli para cezasına ilişkin sırasıyla, "120 gün", "100 gün" ve “2000 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine, sırasıyla “5 gün”, "4 gün" ve “80 TL” ibaresi eklenmek suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.