Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2865
Karar No: 2011/7185
Karar Tarihi: 16.12.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/2865 Esas 2011/7185 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/2865 E.  ,  2011/7185 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile Hazine ve Aydınocak Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10.11.2009 gün ve 105/120 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, dava dilekçesinde mevkii ve sınırlarını açıkladığı yaklaşık 17 dönümlük yerin kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakıldığını, vekil edeni tarafından biçenek olarak kullanıldığını açıklayarak tespit dışı bırakılan bu yerin vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine temsilcisine dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamış, ancak, Hazine vekili temyiz dilekçesinde dava konusu yerin mera olduğunu savunmuştur.
    Davalı ... kişiliğini temsilen köy muhtarına dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup yargılama oturumlarına katılmamıştır.
    Mahkemece, 112 ada 56 sayılı mera parseli içerisinde A harfi ile işaretli 14424,669 m2’lik kısım bakımından sınırlandırmanın iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan sınırlandırmanın iptali isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, dava dilekçesinde; yaklaşık 17 dönümlük yerin vekil edenine ait olduğunu bildirmiş, keşifte dinlenen yerel bilirkişi ...ise dava konusu taşınmazın kendisini bildi bileli davacının babası ... sonrasında ise oğlu davacı ... tarafından kullanıldığını bildirmiş ve Mehmet Sait’in 7-8 yıl önce ölmesi ile davacı tarafından biçenek olarak kullanıldığını bildirmiş, intikal konusunda herhangi bir beyanda bulunmamıştır.
    Dava konusu taşınmaz, muris ...’den kaldığına göre taşınmaz elbirliği mülkiyet hükümlerine tabidir. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin payı taşınmazın tamamı üzerinde söz konusudur. (MK.nun m. 701-702) TMK.nun 702. maddesi gereğince tasarrufi işlemlerde oybirliği aranır. Davada bir tasarrufi işlem olup tüm mirasçıların birlikte üçüncü kişilere karşı dava açmaları gerekir. Terekeye dahil bir taşınmaz için bir veya birkaç mirasçının tek başına üçüncü kişilere karşı dava açma olanağı bulunmamaktadır. Bu nedenle öncelikle muris ...’e ait veraset belgesinin davacı tarafından istenilmesi, başka mirasçılarının olup olmadığının saptanması, ...in ölümünden sonra yapılan satış, bağış veya paylaşım sonucu dava konusu yerin davacıya düşüp düşmediğinin belirlenmesi, şayet dava konusu yer açıklanan sebeplerle yalnızca davacıya kalmış ise davanın bulunduğu bu haliyle yürütülmesi ve aşağıda açıklanacak eksikliklerin yerine getirilmesi gerekir. Murisin ölümünden sonra dava konusu taşınmazın satış, bağış, paylaşım veya miras payının devri yoluyla davacıya kalmadığının anlaşılması halinde TMK.nun 701-702. maddeleri gereğince davacının tek başına üçüncü kişilere karşı dava açma sıfat ve ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi düşünülmelidir.
    Hazine, dava konusu yerin mera olduğu savunmasında bulunmuş, tescili istenen taşınmazın ise 112 ada 56 sayılı parsel içerisinde kaldığı teknik bilirkişi raporuyla saptanmıştır. 112 ada 56 sayılı parsel 12.11.2006 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında senetsizden orta malı mera niteliğiyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B bendi gereğince sınırlandırılmıştır. Toplam 108.1420,20 m2 yüzölçümlü bir yerdir. Yargıtay uygulaması gereğince uyuşmazlık meraya ilişkin ise yerel bilirkişi ve tanıkların meradan yararı bulunmayan komşu köyler halkı arasından seçilip dinlenilmeleri gerekir. Davacı tarafın gösterdiği listede yer alan tanıklar aynı köyden olduğu gibi liste dışı keşifte dinlenen tanıklarda aynı köyden bulunduklarından anılan beyanların hukuki bir değer taşımayacağı açıktır.
    Bu nedenle öncelikle dava konusu taşınmazın sınırları içerisinde bulunduğu Aydınocak Köyüne ait kadim ve mera tahsisli mera kayıtlarının olup olmadığının İl, İlçe Özel İdare ile Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlüklerinden sorulması, varsa tahsisli ve kadim meralara ait kayıt ve belgeler ile haritaların getirtilerek dosya arasına konulması, meradan yararı bulunmayan komşu köyler halkı arasından yerel bilirkişilerin mahkemece belirlenmesi, aynı şekilde yöreyi bilen yaşlı tanıklarını bildirmeleri konusunda taraflara süre ve imkan tanınması, sözü edilen kayıt ve belgeler ile haritaların teknik, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla yeniden keşifte uygulanması, yerel bilirkişi ve tanıkların HUMK.nun 243 ve 244. maddeleri gereğince davetiye ile keşif yerine çağrılmaları, aynı Kanunun 259 ve 290/2. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıkların keşifte dinlenmelerinin sağlanması, dava konusu taşınmazın tahsisli ve kadim mera kapsamlarında kalıp kalmadığının belirlenmesi, sözü edilen kayıt ve belgeler kapsamında kalmadığının anlaşılması halinde kadim mera araştırmasının yapılması zorunludur.
    Bu bakımdan yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu yerin içerisinde bulunduğu kadim meradan elde edilen yerlerden olup olmadığının yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, daha önce götürülmeyen uzman bilirkişi ziraat mühendisi aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı incelenmek suretiyle tescili istenen taşınmaz bölümünün kadim meradan açılmak suretiyle elde edilen yerlerden olup olmadığı konusunda tarafların ve Yargıtay’ın denetimine açık rapor alınması, taşınmazın kök muristen kaldığı gözönünde tutularak 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi gereğince muris ve mirasçıların tümü bakımından miktar araştırmasının yapılması, muris ve mirasçıların belgesizden taşınmazı edinip edinmediklerini Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlüklerinden, zilyetliğe dayalı tescil davası açıp açmadıklarının o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulması, belgesizden edinilen taşınmazlara ait kadastro tutanak ve ekleri ile tapu kayıtlarının Tapu Sicil Müdürlüğünden, zilyetliğe dayalı olarak açılan tescil davalarına ait tescil dosyalarının ise ait olduğu mahkemelerden getirtilerek dosyaya eklenmesi, miktar sınırlamaları yönünden gözönünde tutulması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm verilmiş olması doğru değildir.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi