Bedelsiz senedi kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/4999 Esas 2016/8472 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/4999
Karar No: 2016/8472
Karar Tarihi: 09.11.2016

Bedelsiz senedi kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/4999 Esas 2016/8472 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, ortaklıktan ayrıldığı halde müştekiden alacağı karşılığında toplam 7 adet senet aldı. Müştekinin bir senedi ödediği ve geriye kalan 6 senet için çek verdiği ancak sanığın bu senetler üzerinden icra takibi başlattığı belirtildi. Mahkeme, sanığın bedelsiz kalan senetleri kullanarak suç işlediği sonucuna vardı ve mahkumiyetine karar verdi. Ancak, mahkeme adli para cezasını gerekçe göstermeksizin alt sınırın üzerinde tayin edince bu durum, kanuna aykırı olarak değerlendirildi ve hüküm bozuldu. Sanığın suçu işlediğine dair temyiz itirazları reddedilirken, adli para cezasının düzeltilerek hükmün onanmasına karar verildi. Kanun maddeleri: TCK 156/1, 62, 50/1-a, 52/2-4, 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 322. maddeleri.
15. Ceza Dairesi         2014/4999 E.  ,  2016/8472 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma
    HÜKÜM : TCK"nın 156/1, 62, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Bedelsiz senedi kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığın ortaklıktan ayrıldığından müştekiden alacağı karşılığında her biri 700 TL olan toplam 7 adet senet aldığı,müştekinin bu senetlerden birini ödediği,geriye kalan 6 senet için ise 1 adet 4200 TL bedelli 30.11.2009 tarihli çek verdiği ve süresinde bu çeki ödediği halde, sanığın bu senetler üzerinden icra takibi başlattığının iddia edildiği olayda, sanığın eyleminin bedelsiz kalan senedi kullanma suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, savunmaya göre mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamı nazara alınarak, sanığın atılı suçu işlemediğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108-152 sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, bunun gerekçelerinin gösterilmesi, dayanılan gerekçelerin de yasal olması ve dosya içeriğiyle örtüşmesi gerektiği halde mahkemece adli para cezasının gerekçe gösterilmeksizin alt sınırın üzerinde tayin edilmesi suretiyle 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesine aykırı davranılması,
    Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarından adli para cezasına ilişkin sırasıyla, "30 gün", "25 gün" ve “500 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine, sırasıyla “5 gün”, "4 gün" ve “80 TL” ibaresi eklenmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.