11. Hukuk Dairesi 2017/2987 E. , 2019/290 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 29/12/2016 tarih ve 2015/167 E. - 2016/384 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 26/04/2017 tarih ve 2017/378-2017/381 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, mermer, nakliye, madencilik ve inşaat sektöründe faaliyet gösteren müvekkili şirketin, "FABER" ve "FBR" esas unsurlu, tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı tarafça 22.10.2012 tarihinde yapılan, 2012/89206 sayılı, "... İNŞAAT+Şekil" ibareli, 36, 37 ve 39. sınıf ürün ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusuna, tanınmışlık ile iltibas vakıa ve hukuki sebebine dayanılarak müvekkilince yapılan itirazın nihai olarak Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından 2015-M-3 sayılı kararıyla reddedildiğini, mezkur kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek YİDK kararının iptalini, dava konusu markanın tescil edilmiş olması halinde hükümsüz kılınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ...vekili, taraf markaları arasında benzerliğin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunmalar ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının itiraza mesnet markalarından sadece 2008/73686 sayılı "FABER" ibareli markasının çekişme konusu 36, 37 ve 39. sınıflarda tescilli olduğu, diğer "FABER" ve "FBR" markalarının 19. sınıftaki farklı malları kapsadığı, bu nedenle değerlendirmenin sadece dava konusu marka ile davacının 2008/73686 tescil numaralı markası arasında yapılması gerektiği, zira markaların görsel ve işitsel
açıdan benzer, kavramsal yönden ise farklı olması dolayısıyla aralarında düşük düzeyli bir benzerlik bulunduğu ve bu düşük düzeyli benzerliğin ancak aynı/aynı tür ve doğrudan ilişkili mal ve hizmetler yönünden iltibas tehlikesi oluşturabileceği, bunun yanında davacının "FABER" markasının tanınmış marka olduğu iddiasını ise ispatlayamadığı, 556 sayılı KHK’nın 8/5 maddesi anlamındaki engelleme hakkının bağlantı kurma ihtimalini kapsayacak kadar geniş bir koruma sağlamadığı, öte yandan davalının kötüniyetinin de ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile YİDK"nın 20/02/2015 tarih 2015-M-3 sayılı kararının iptaline, davalı adına tescilli 2012/89206 başvuru numaralı "... İNŞAAT+Şekil" markasının tescilli olduğu 36, 37, 39. sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden kanuna aykırı bulunmadığı, iltibas tehlikesinin dahi benzerlik için yeterli bulunduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davacı taraf adına tescilli “FABER” ve “FBR” unsurlu markalar ile davalı tarafa ait “... İNŞAAT” unsurlu dava konusu marka arasında iltibasa yol açacak derecede benzerlik bulunduğu kabul edilmiş ve ... Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden kanuna uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ise de “... İNŞAAT” unsurlu davalı taraf markasındaki “...” sözcüğünün kavramsal açıdan farklı manaya gelmesi ve bütüncül açıdan bakıldığında markalar arasında iltibas tehlikesinin olmadığının kabulü gereklidir.
Şu halde, davalı şirket ve Kurum vekillerinin İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne dair kararına karşı yaptıkları istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b-2 bendi uyarınca kabul edilip İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddi yönünde hüküm tesisi gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı şirket ve kurum vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 2017/378 E. ve 2017/381 K. sayılı kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 14/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.