(Kapatılan)15. Ceza Dairesi 2017/37771 E. , 2021/4623 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : CMK"nın 223/2-a maddesi gereğince beraat
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm katılan vekili ve vekalet ücreti talebi ile sınırlı olarak sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, ... Gıda Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı ve tek yetkili müdürü olduğu, temyiz dışı sanık ...’in ise aynı şirketin ortağı olduğu, şirketin çek hesabından, ticari faaliyetleri sırasında keşide edilen çekleri zaman zaman şirket müdürü olan sanığın bilgisi dahilinde çek keşide yetkisi olmayan ...’in imzaladığı, bu şekilde ...’in 22/10/2007 tarihli, 0272008 seri numaralı ve 4.000 TL bedelli çek ile aynı hesaptan 12/11/2007 tarihli 0272009 seri numaralı ve 4.465 TL bedelli çeki sanığın bilgisi dahilinde imzalayarak yaptıkları alışveriş sırasında katılana verdiği, bu çeklerin karşılıksız çıkması sonucu katılanın icra takibi başlattığı, ancak sanığın icra takibinde imzaya itiraz ettiği, bu şekilde üzerine atılı suçu işlediği iddia olunan olayda;
1- Katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık ile suça konu çekleri keşide eden temyiz dışı sanık ...’in keşideci şirketin kurucu ortakları olduğu, şirketin esas itibariyle halde komisyonculuk yaptığı, bir kısım meyve sebze alım satım işlerinin şirketi temsile yetkili sanık ..."in sözlü talimatı ile bilgisi dahilinde temyiz dışı sanık ... tarafından yürütüldüğü ve bu kapsamda katılandan daha önce 5-6 kere mısır alındığı, karşılığında temyiz dışı sanık ... tarafından keşide edilip verilen çeklerin ödendiği, ancak son alışverişte katılandan alınan mısır karşılığında yine temyiz dışı sanık ... tarafından keşide edilerek verilen suça konu çeklerin bankaya ibrazında karşılıksız kaşesinin vurulduğu, katılan tarafından başlatılan icra takibinde sanığın borca ve imzaya itiraz ettiği, hakkında verilen beraat kararı kesinleşen temyiz dışı sanık ...’in, şirketin ortağı olduğuna, il dışında yapmış olduğu mal alışları sırasında sanığın bilgisi dahilinde çek imzalayıp verdiğine ve bu çeklerin de ödendiğine, daha öncesinde de katılan ile alışverişler yaptığına ve aynı şekilde çek imzalayıp verdiğine, bu çeklerin ödendiğine, sanığa suça konu çekler için imzalara neden itiraz ettiğini sorduğunda şirketin mali durumunun bozulması nedeniyle zaman kazanmak amacıyla itiraz ettiğini söylediğine; katılanın, ...’den daha önce de 5-6 defa çek aldığına, bu çeklerin ödendiğine, sürekli olarak mal verdiğine, ancak en son parti malı verirken aynı anda suça konu iki adet çeki aldığına ancak bu çeklerin karşılıksız çıkması üzerine takibe koyduklarında sanığın imzaya itiraz ettiğine, ... ile alışverişlerinden sanığın haberdar olduğuna ve birlikte iş yaptıklarına yönelik beyanları karşısında, temyiz dışı sanık ...’in şirket ortağı olması sebebiyle katılana daha önceden de yapmış olduğu alışverişler nedeniyle çok sayıda çek verdiğine ve bu çeklerin sanık tarafından itiraz edilmeksizin ödendiğine, en son verilen iki adet çeke ilişkin olarak başlatılan icra takibinde keşideci şirketin mali durumunun bozulmasından dolayı sanık tarafından imza itirazında bulunulmasının dolandırıcılık suçunu oluşturmayacağı gerekçesi ile sanık savunmaları, katılan beyanları ve dosya kapsamı itibariyle sanık hakkında verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin, sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğuna, mahkumiyeti yerine beraatine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde;
1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına "sanık ... Sezer’in kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 3.000 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine" fıkrasının eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.