Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2014/15949 Esas 2014/26040 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/15949
Karar No: 2014/26040
Karar Tarihi: 26.6.2014

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2014/15949 Esas 2014/26040 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Manavgat 1. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm temyiz edilmiştir. Sanık suça konu ağaçları kesmediğini savunmasına rağmen mahallinde yapılan keşif sonucu ağaçların 63 metre uzaklıkta ve bir ay kadar önce kesildiği tespit edilmiştir. Ancak, kesim işleminin sanık tarafından mı yoksa başka bir kişi ya da kişiler tarafından mı yapıldığı konusunda delil yetersizliği olduğu belirtilerek bu konuda daha fazla araştırma yapılması gerektiği ifade edilmiştir.
Mahkeme kararında, Dairemizin 21/12/2011 tarihli bozma ilamının ikinci maddesi nedeniyle sanık müdafiinin lehe kanun hükümlerinin uygulanması talebinin değerlendirilmediği ve eski ve yeni kanun hükümlerinin somut olaya bir bütün halinde uygulanmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle, kararın bu sebeplerden dolayı bozulması gerektiği ifade edilmiştir.
Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 50. maddesi
- 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu'nun 321. maddesi

3. Ceza Dairesi 2014/15949 E. , 2014/26040 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 3 - 2012/298777
MAHKEMESİ : Manavgat 1. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/06/2012
NUMARASI : 2012/27 (E) ve 2012/648 (K)

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; 1) Sanığın yargılamanın aşamalarındaki savunmalarında, suça konu ağaçları kendisinin kesmediğini beyan etmesine, mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarından kesim yerinin sanığın kullanımındaki araziden 63 mt. uzakta olduğunun, ağaçların tutanak tarihinden bir ay kadar önce kesildiklerinin anlaşılmasına, suç tutanağında araştırmada sanık tarafından yapıldığının tespit edildiği yazılı bulunmasına göre zabıt mümziilerinden ağaçların sanık tarafından kesildiğini ne şekilde,kimlerden tespit ettiklerinin sorulup isimlerinin belirlenmesi halinde bu kişilerle köy muhtarı, ihtiyar heyeti üyeleri, varsa saha bekçisi ve civar taşınmaz sahiplerinin de dinlenilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken hangi delillere dayanıldığı kararda açıklanmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,
2) Mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemizin 21/12/2011 tarihli bozma ilamının ikinci maddesine göre sanık müdafiinin lehe kanun hükümlerinin uygulanması talebinin 5237 sayılı TCK"nin 50. maddesini de kapsadığı gözetilmeden bu hususta bir değerlendirme yapılmadan karar verilmesi,
3) Eski ve yeni kanun hükümlerinin somut olaya bir bütün halinde uygulanarak, denetime imkan verecek şekilde karar yerinde gösterilerek lehe hükmün tespiti gerektiğinin, buna göre suç tarihindeki kanun hükümlerinin sanığın lehine olduğunun gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321.maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 26/6/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.