22. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4288 Karar No: 2019/4391 Karar Tarihi: 27.02.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/4288 Esas 2019/4391 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2016/4288 E. , 2019/4391 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 2011 yılının birinci ayından 2015 yılının üçüncü ayına kadar satış temsilcisi olarak çalıştığını, müvekkilinin işin gerektirdiği özen ve dikkatle görevlerini yerine getirdiği halde işverenin İş Kanununun yasakladığı filleri işlemesinden dolayı iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile fazla çalışma, genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının istifa ederek işten ayrıldığı gerekçesiyle kıdem tazminatı isteğinin reddine, fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacağı isteklerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez. Somut olayda; satış temsilcisi olarak çalışan davacının fazla çalışma alacağına ilişkin olarak işe giriş ve çıkış saatlerini gösterir kayıtların davalı vekili tarafından dosyaya ibraz edildiği ancak bu kayıtların bilirkişi tarafından incelenmeksizin tanık beyanı ile davacının fazla çalışma alacağının hesaplandığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının çalışma gün ve sürelerinin davalı işverence sunulan işe giriş ve çıkış saatlerini gösterir kayıtların, kayıtların bulunmadığı çalışma dönemi bakımından ise tanık beyanları değerlendirilmek suretiyle denetime elverişli bilirkişi raporu aldırılarak sonucuna göre yapılacak değerlendirmeyle ve davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak ihlal edilmemek suretiyle davacının fazla çalışma alacağı belirlenmelidir. Mahkemece bu husus gözetilmeden eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verilmiş olması isabetli olmayıp bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 27.02.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.