Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/1130 Esas 2020/4111 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1130
Karar No: 2020/4111
Karar Tarihi: 23.11.2020

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/1130 Esas 2020/4111 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2018/1130 E.  ,  2020/4111 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 12/03/2012 gününde verilen dilekçe ile el konulan malvarlığının iade edilmemesi nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalı İl Özel İdaresi yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine dair verilen 03/10/2013 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı İl Özel İdaresi vekilince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız el koyma nedenine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın davalı İl Özel İdaresi yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden ise reddine karar verilmiş; hüküm, davalı İl Özel İdaresi vekilince temyiz edilmiştir.Davacı vekili, müvekkili hakkında 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’na aykırılık nedeni ile kamu davası açıldığını, yargılama sonunda el konulan ürünlerin kaçak olmadığı anlaşıldığından sanık davacının üzerine atılı suçun yasal unsurlarının bulunmaması nedeni ile ...11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/1818 esas sayılı dosyasında beraatine ve el konulan ürünün karar kesinleştiğinde kendisine iadesine karar verildiğini, ancak iadenin gerçekleşmediğini belirterek, uğranılan zararın davalılardan tazmini isteminde bulunmuştur.
    Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.Mahkemece, davanın davalı İl Özel İdaresi yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden ise reddine karar verilmiştir.1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 7. bölümünde "koruma tedbirleri nedeni ile tazminat" konusu düzenlenmiştir. Anılan yasanın ilgili bölümünde yer alan 141/j. maddesinde; ""Eşyasına veya diğer malvarlığı değerlerine koşulları oluşmadığı halde el konulan veya korunması için gerekli tedbirler alınmayan ya da eşyası veya diğer malvarlığı değerleri amaç dışı kullanılan veya zamanında geri verilmeyen"" kişilerin maddi ve manevi her türlü zararlarını devletten isteyebileceği öngörülmüştür. Aynı yasanın 142/2. maddesinde; "istem zarara uğrayanın oturduğu yer ağır ceza mahkemesinde ve eğer o yer ağır ceza mahkemesi tazminat konusu işlemle ilişkili ise ve aynı yerde başka ağır ceza dairesi yoksa en yakın yer ağır ceza mahkemesinde karara bağlanır." şeklinde düzenleme yapılmıştır.
    5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 6. maddesinde ise; Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 141 ila 144. maddeleri hükümlerinin 1 Haziran 2005 tarihinden itibaren yapılan işlemler hakkında uygulanacağı belirtilmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114 maddesinde ise mahkemenin görevli olması dava şartları arasında sayılmış olup dava şartlarının mevcudiyeti mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilmelidir. Somut olayda; suç tarihi 25/07/2008 olup davacı hakkında yukarıda anılan dönemden sonra soruşturma işlemleri yürütülmüştür. Elkoyma tarihi itibari ile devlete karşı açılacak olan tazminat davalarında Ceza Muhakemesi Kanunu 141 ve 142 maddeleri uyarınca ağır ceza mahkemeleri görevlidir. Bu nedenle mahkemece dava dilekçesinin davalı İl Özel İdaresi yönünden görev yönünden reddedilmesi gerekirken uyuşmazlığın esastan incelenmesi usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.SONUÇ:Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı İl Özel İdaresinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 23/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.