MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili ve asli müdahil Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı Hazine vekilinin, 22.08.2011 havale tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği; ... İlçesi, ... Köyünde bulunan taşınmazın tescil harici bırakıldığını ve sulh hukuk mahkemesinin 2008/244 Esas sayılı dava dosyasında yapılan keşif sonucu ibraz edilen bilirkişi raporları ile dava konusu ... ada ... nolu parselin sınırı olarak tescil harici bırakılmış yerlerin gösterildiğini, tescil harici bırakılan yerin özel mülkiyet konusu olmayan, kimsenin zilyetlik iddiasının bulunmadığı, orman sınırları dışında, fıstık çamı ile kaplı alan olduğunu, bu nedenle kişiler adına mülk edinme şartları oluşmayan taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olmakla, Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Asli müdahil Orman Yönetimi vekilinin, 08.01.2014 havale tarihli dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın orman niteliğinde olduğu ve orman sınırları içinde kaldığı iddiasıyla orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, asli müdahil Orman Yönetiminin davasının reddine, davacı Hazinenin davasının kabulü ile ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, ... Mevkiinde bulunan ... ada ..., ... ada ... ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazlar arasında kalan orman bilirkişinin 24/07/2013 havale tarihli krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen 1132,246 m2, (B) harfi ile gösterilen 604,115 m2 ve (C) harfi ile gösterilen 1457,548 m2 yüzölçümlü taşınmazlarının orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili ve asli müdahil Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1968 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1977 yılında yapılarak kesinleşen ilk orman kadastrosunun aplikasyonu ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması bulunmaktadır.
Davacı Hazine, dava dilekçesinde çekişmeli taşınmazların özel mülkiyete konu olamayacak, Devletin hüküm ve tasarrufu altında yerlerden olduğu gerekçesiyle dava açmış olduğuna, mahkemece usûlünce yapılan araştırmada çekişmeli taşınmazların 1990 yılında
meydana gelen orman yangını sonunda tamamen yanık saha içinde kaldığı, 1991 yılında orman işletmesi tarafından ağaçlandırma projesi ile fıstık çamı dikilmek suretiyle Devlet Ormanı ile beraber ağaçlandırılarak eylemli orman haline getirildiği, halen de eylemli orman olduğu, ancak, çekişmeli taşınmazın yörede 1968 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdit çalışmaları sırasında orman sınırları dışında bırakıldığı belirlenerek hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, çekişmeli taşınmazların da orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş olduğuna göre, Hazine ve Orman Yönetiminin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazine ile asli müdahil Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 14/10/2014 günü oy birliği ile karar verildi.