Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5914
Karar No: 2011/7146
Karar Tarihi: 16.12.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/5914 Esas 2011/7146 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalılar arasında yer alan bir tescil davasının reddi hakkındaki sulh hukuk mahkemesi kararı temyiz edilmiştir. Davacı mevkii ve sınırlarını açıklayarak tapulama dışında bırakılan yaklaşık 350 m2'lik bir yerin tapuya kaydının yapılmasını talep etmiştir. Hazine ve diğer davalılar bu talebe karşı çıkmışlardır. Mahkeme, dava konusu taşınmazın kazanma süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak dosyada bulunan belgeler, davanın makul bir süre içinde açıldığını göstermektedir. Bu nedenle, mahkeme kararının bozulması ve kazanma süresi ve koşullarının yöntemine uygun bir biçimde araştırılıp belirlenmesi gerekmektedir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesidir.
8. Hukuk Dairesi         2011/5914 E.  ,  2011/7146 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile Hazine, dahili davalı ... Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının reddine dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 13.04.2011 gün ve 313/120 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:


    KARAR

    Davacı vekili, dava dilekçesinde mevkii ve sınırlarını açıkladığı ve kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak bırakılan taşınmazın vekil edeninin zilyet ve tasarrufunda olduğunu açıklayarak tapulama dışı bırakılan yaklaşık 350 m2"lik yerin vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, idari soruşturmanın devam ettiğini ve bunun sonucunun beklenmesi gerektiğini bildirmiştir.
    Davalı ... Köyü Tüzel Kişiliğini temsilen köy muhtarı davayı kabul ettiğini açıklamıştır.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın tespit dışı bırakıldığı tarihten itibaren 20 yıllık kazanma süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Dosya arasında bulunan Tunceli Kadastro Müdürlüğü 14.12.2010 tarih 205/1992 sayılı karşılık yazılarında dava konusu yerin kadastro çalışmaları sırasında paftasında “yol boşluğu” olarak bırakıldığını açıklamış, ancak paftasında yol olarak gösterildiği tarihi açıklamamıştır. Dosya arasında bulunan orjinal kadastro paftasına göre, tescili istenen taşınmazın çevresinde 139 ada 1, 2, 3, 4 ve 5 sayılı parsellerin yer aldığı anlaşılmaktadır. Bu parsellere ait kadastro tutanakları 12.02.2009 tarihinde düzenlendiğine ve tespitleri yapıldığına göre, dava konusu taşınmazın da aynı tarihte paftasında yol olarak gösterildiğinin kabulü gerekir.
    Kural olarak, kadastro tespitinin yapılmasıyla kadastrodan önceki zilyetlik kesintiye uğrar ve tespit tarihinden itibaren yeniden 20 yıllık kazanma süresi aranır. Ancak, Daire uygulaması gereğince dava konusu taşınmazın tespit dışı ya da paftasında yol olarak bırakıldığı tarihten itibaren makul bir süre içerisinde (2 yıl ve daha az bir sürede) dava açılmış ise, kadastrodan önceki kazanmayı sağlayan zilyetlik süresi kadastrodan sonra başlayan kazanma süresine eklenir. İstikrar kazanan Daire uygulaması da bu yöndedir. Komşu parsellerin tutanaklarının tespit tarihlerine göre, dava konusu yer 12.02.2009 tarihinde paftasında yol olarak gösterildiğine ve davanın da 21.09.2010 tarihinde açıldığı anlaşıldığına göre, davacının makul sayılabilecek süre içerisinde davasını açtığının da kabulü gerekir.
    Bu nedenle TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi uyarınca kazanma süresi ve koşullarının yöntemine uygun bir biçimde ve hiçbir duraksamaya yer bırakılmayacak şekilde araştırılıp belirlenmesi ve toplanacak deliller çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuş bulunması doğru değildir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK. nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 16.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi