1. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1989 Karar No: 2020/2499 Karar Tarihi: 10.06.2020
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/1989 Esas 2020/2499 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2017/1989 E. , 2020/2499 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ..."un maliki olduğu 125 ada 25 parselin 1/4 payını 19.11.1997 tarihinde satış suretiyle, yine 1/4 payını 08.11.2005 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile davalıya temlik ettiğini, anılan devirlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı yapıldığını ileri sürerek miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, 19.11.1997 tarihli satış işleminin bedeli karşılığında yapıldığını ve mirasbırakana ölene kadar baktığını, böylece 08.11.2005 tarihli temlikteki şartın yerine getirildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar Dairece; "...mirasbırakanın satış suretiyle yaptığı temlikin muvazaalı olduğu saptanarak bu pay yönünden davanın kabulüne, ölünceye bakma akdi ile devredilen pay yönünden ise davalının bakım borcunu yerine getirdiği saptanarak davanın reddine karar verilmiş olmasında ve davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından lehlerine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Tarafların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Ancak hükmün 1. fıkrasında “ ...bakiye 1/3 hissenin davalı üzerinde bırakılmasına” denilmek suretiyle infazda tereddüt yaratılmış olması ve yargılama sırasında harcı tamamlanan 41.093,54 TL üzerinden kabul ve ret oranına göre taraflar lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken keşfen belirlenen ancak harcı tamamlanmayan değer üzerinden fazla vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir." gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ..."ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde ve özellikle hükmüne uyulan bozma ilamı gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine. Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazına gelince; Dava, 10.000,00 TL değer gösterilmek suretiyle açılmış, yargılama sırasında 41.093,54 TL değer üzerinden harç ikmâli yapılmıştır. O halde, yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına kabul ve ret oranına göre hesaplanan (20.546,77 TL) üzerinden nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir. Ne var ki; anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından hükmün 5. bendindeki; “Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. göre belirlenen 1.500,00 TL ücreti vekaletin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya ödenmesine,” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine; “Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince 2.465,61 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya ödenmesine,” ibaresinin yazılmasına, davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın bu hali ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.