8. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/3195 Karar No: 2011/7131 Karar Tarihi: 16.12.2011
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/3195 Esas 2011/7131 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2011/3195 E. , 2011/7131 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 14.02.2011 gün ve 81/19 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde ada ve parsel numaralarını bildirdiği dava konusu parsellerin murisleri ...’a ait olduğunu, ancak sadece mirasçılardan ... adına kadastro çalışmalarında tespit edilip, tapuya tescil edildiğini, tapu kaydının kendisi ve diğer veraset ilamında adı geçen mirasçılar adına hisseleri oranında iptal ve tescilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacıya diğer mirasçıların açılan davaya olurlarının alınması hususunda 29.9.2010 günlü celsede bir sonraki celseye kadar mehil ve 6.12.2010 tarihli celsede de 30 günlük kesin süre verilmiş, bu süre içerisinde diğer mirasçıların olurları alınmadığından davanın kesin mehile riayetsizlikten reddine karar verilmiştir. Dava konusu parseller davalı ...’a ceddinden mirasen intikal ve taksim suretiyle kaldığından bahisle kadastro çalışmaları sırasında tespit edilip, tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır. Davacı ... ve ..., ... mirasçılarındandır. Dava konusu taşınmazlar davalıya murisinden intikalen ve taksimen kaldığı kadastro tutanaklarında açıklandığına ve davacı da aynı mirasçıdan gelen hakka dayandığı anlaşıldığına göre davacının kendi miras payı yönünden dava açmasında diğer mirasçıların muvafakatına gerek bulunmamaktadır. Davacının mirasçılar arasında görülen bu davada tüm mirasçılar adına miras payı oranında tescil istemesi kendi adına da miras payı oranında tescil talep ettiği anlamına gelir. Kaldı ki, davacının dava dilekçesinde müstakilen kendi miras payı oranında iptal ve tescil istediği de anlaşılmaktadır. Böyle bir davada diğer mirasçıların muvafakatının alınmasına ihtiyaç bulunmadığı halde bu konuda mehil ve bilahare kesin mehil verilerek davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş; iddia ve savunma doğrultusunda davacı delillerini toplamak, dava konusu taşınmazların kadastro tutanağındaki belirlemelerin aksine muris Süleyman’dan kalıp, taksimen davalıya intikal etmediği anlaşıldığı taktirde davacının miras payı yönünden iptal ve tescile aksi olduğu taktirde davanın reddine karar vermek olmalıdır. Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 16.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.