Dolandırıcılık - sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/1971 Esas 2016/8410 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/1971
Karar No: 2016/8410
Karar Tarihi: 08.11.2016

Dolandırıcılık - sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/1971 Esas 2016/8410 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlamalarından mahkum edildikleri ve farklı mağdurlara yönelik 10 kez, 8 kez ve 2 kez olmak üzere toplam 20 kez suç işledikleri belirtilmiştir. Sanık ...'ın iletişim işi yapan bir işyerinde çalıştığı ve diğer sanıklardan temin ettikleri müştekilerin kimlik bilgileri ile abonelik sözleşmeleri düzenlediği ve faturaları ödediği ancak diğer sanıkların aboneliklerini ödemediği iddia edilmiştir. Mahkeme, Elektronik Haberleşme Kanunu'na aykırı hareket ettikleri gerekçesiyle sanıkların suçlu olduklarını belirtmiştir. Kararda Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesinde yer alan \"Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz\" ve \"Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz\" hükümleri de detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
15. Ceza Dairesi         2014/1971 E.  ,  2016/8410 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik
    HÜKÜM : 1) Özel belgede sahtecilik ; 207/1, 62, 50/1, 52/2-4 maddeleri gereğince 10 ar kez mahkumiyet
    2) Mağdurlar ... ,ve ya yönelik dolandırıcılık suçu için : 157/1, 62, 50/1, 52/2-4 maddeleri gereğince 8 er kez mahkumiyet
    3) Mağdurlar ... ve..." ye yönelik dolandırıcılık suçu için : 157/1, 168/1, 62, 50/1, 52/2-4 maddeleri gereğince 2 şer kez mahkumiyet

    Sanıklar hakkında dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri, sanık ... ve sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanıklardan ..."nın.... İletişim isimli...Telefon Bayiliği işi ile uğraşan işyerinde çalıştığı ve diğer sanık ... ve temyiz dışı ..."ın müştekilerden iş bulma bahanesi ile temin ettikleri, kimlik bilgilerini sanık ..."a verdikleri, sanık ..."ın ise bu kimlik bilgileri ile müşteki ... adına üç adet, ... adına üç adet, ... adına iki adet, ... adına üç adet, ... adına üç adet, ... adına üç adet, ... adına iki adet, ... adına iki adet, ... adına iki adet ve ... adına bir adet olmak üzere müştekiler adına abonelik sözleşmesi tanzim ettiği, bunlardan müşteki ... ve ... adına olan faturaların ödendiği ancak diğer sanıklar adına yapılan telefon hatlarının ve konuşma ücretlerinin ödenmediği, sanıkların bu şekilde üzerlerine atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda,
    Hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki suçu oluşturup oluşturmayacağı tartışılmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de,
    Özel belgede sahtecilik suçundan, suça konu sahte telefon sözleşmelerinin farklı tarihlerde düzenlendiğine ilişkin dosyada delil bulunmaması ve mahkemece kabulün bu yönde olması karşısında, zincirleme suça ilişkin TCK 43 maddesi uygulanması yerine her bir eylem bağımsız suç kabul edilerek sanıklar hakkında fazla ceza tayini,
    Kanuna aykırı olup, sanık ... ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 08.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.