11. Hukuk Dairesi 2020/594 E. , 2020/5230 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce bozmaya uyularak verilen 17.10.2019 tarih ve 2018/1010 E. - 2019/946 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin pay sahibi oldukları davalı şirketin 17.06.2014 tarihinde 2013 yılı olağan genel kurul toplantısının yapıldığını, bu toplantıda alınan 1, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 11, 14, 15, 16, 17, 18 numaralı kararlara müvekkilinin muhalefet şerhi koyduğunu, hem şirketin hemde müvekkilinin çıkarlarına halel getirecek bu kararların iptalinin gerektiğini ileri sürerek, anılan kararların iptalini, şirkete yönetim kayyımı atanmasını, şirketin 2011- 2012- 2013 yılı hesaplarının denetlettirilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin halka açık şirket statüde olduğunu, davacıların iddia ettiklerinin aksine, müvekkilinin faaliyetlerinin davacılardan, genel kuruldan yada kamuoyundan saklanmasının söz konusu olamayacağını, yönetimin hiçbir hukuka aykırılığının bulunmadığını, görevini ihmal etmediğini, bu hususların mahkeme kararıylada ortaya konduğunu, muhalefet şerhlerindeki iddiları asılsız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak, kesin sürenin sonuçlarının davacı tarafa hatırlatılmasına rağmen davacı tarafın verilen kesin süre içinde bilirkişi ücretini yatırılmaması nedeniyle bilirkişi incelemesi delilinden vazgeçmiş sayılmasına karar verildiği, bu nedenle 3-4-7-8 numaralı kararların iptal isteminin iptal gerekçeleri ispatlanamadığı, bu hususların ispatına ilişkin başka delil bulunmadığı, davalı şirketin esas sözleşmesinde bağış yapabileceğine ilişkin bir hüküm bulunmaması nedeniyle 14 numaralı genel kurul kararının kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle, 17.06.2014 tarihinde yapılan davalı şirketin 2013 yılına ait genel kurul toplantısında alınan; 9 numaralı kararın iptaline, 1-5-6-11-15-16-17-18 numaralı kararlar yönünden iptal isteminin reddine dair verilen 28.04.2016 tarihli hüküm Yargıtay incelemesi sonucu kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, 14 numaralı kararın şirketin esas sözleşmesinde hüküm bulunmadığından kanuna aykırılık nedeniyle İptaline, 3-4-7-8 numaralı kararların iptal isteminin iptal gerekçeleri ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 19.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.