Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2144
Karar No: 2021/3634
Karar Tarihi: 31.05.2021

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2021/2144 Esas 2021/3634 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2021/2144 E.  ,  2021/3634 K.

    "İçtihat Metni"

    AHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.01.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 31.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ile davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacılar vekili, müvekkillerinden ..."un, ... mülkiyetinde bulunan 292-302 m2"lik arsayı 12.12.1971 tarihli satış senedi ile ... Köyü Tüzel kişiliğinden satın alarak zilyetliğini kazandığını, daha sonra ifrazen tescili istenen yerin yaklaşık 1840 m2"lik kısmın kalanını da 1976-1977 ve 1978 yıllarında ayrı ayrı bedellerini ödeyerek köy tüzel kişiliğinden satın alarak zilyetliğini kazandığını, köy sınırlarında bulunan dava konusu yerin köy tüzel kişiliğince Urla Sulh Hukuk Mahkemesinin 02.04.1956 tarih ve 1951/202 Esas, 1956/51 Karar sayılı ortaklığın giderilmesi davası sonucu 17.04.1974 tarihli kesinleşen ihale ile mülkiyetini kazandığını, Urla Tapulama Mahkemesinin 20.04.1981 tarih 1978/171 Esas, 1981/81 Karar sayılı kararına göre aynı yerde, aynı biçimde satış senetleri ile yer satın alan kişilerin mülkiyet kazanımlarının kabulüne karar verildiğini, davacıların şehir dışında bulunmaları nedeniyle yargı yolunu kullanamayıp mülkiyet edinemediklerini, özel mülkiyete konu olabilecek ve devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunmayan taşınmazın hazine adına kayıtlı olması nedeniyle yaklaşık 1840 m2"lik kısmın ifrazı ile kazandırıcı zaman aşımı hükümlerine ve davalılardan ... köyü tüzel kişiliğinin ihale ve satış ile zilyetliği teslim hukuki sebebine dayalı olarak davacılar adına müştereken tescili ve tapu kaydının iptalini, bu kabul görmediği taktirde davacıların ifrazen tescilini istedikleri 1840 m2"lik alan üzerindeki 224 ve 64 m2"lik kullanım alanlı davacıların inşa ettikleri yapıların bu kısımların ifrazı ile davacıya uygun bedelle temliken verilmesini ve müştereken adlarına tapuya tescil edilmesini, tapu kaydının iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili; 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, her türlü istem ve dava hakkının sona erdiğini, işgalci konumdaki davacı tarafa ecrimisil tahakkuk ettirildiğini, itiraz bulunmadığından işlemlerin kesinleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile;...Köyü, Köyiçi mevkii, 183 parsel sayılı 17005,00 m2 alanlı tarla nitelikli taşınmazın karara ekli bilirkişi rapor ve krokisinde A1 olarak gösterilen 998.85 m2 lik kısmının ... adına olan tapu kaydının iptali ile, ayrı bir parsel numarası adı altında davacılar ... TC kimlik numaralı ..., ... TC kimlik numaralı ..., ... TC kimlik numaralı ... adlarına müştereken eşit paylarda tesciline karar verilmiştir.
    Hükmü davalı Hazine vekili ve davacılar vekili temyiz etmişlerdir.
    1-)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-) Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Dava, kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Dava konusu taşınmaz kadastro tutanağına göre dayanak tapu kaydı gereğince 12.08.1975 tarihinde davalı Hazine adına tespit edilmiş, yapılan kadastro tespiti askı ilanı sonunda 12.09.1975 tarihinde kesinleşmiştir.
    3402 sayılı Kadastro Kanunun "Kadastro Tutanaklarının kesinleşmesi ve Hak Düşürücü Süre" başlıklı 12. maddesinin 3. fıkrasına göre; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz. Bu 10 yıllık süre hak düşürücü süredir ve resen gözetilmesi gerekir.
    Davanın dayanağı olan 244 ada 1 parsele (eski 183 parsel) ilişkin harici satış sözleşmesinin 12.12.1971 tarihinde düzenlendiği, taşınmazın kadastro tespitinin 12.09.1975 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 14.01.2009 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
    Kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile davanın açıldığı tarih arasında Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3. fıkrasında sözü edilen on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği açıktır. Bu husus mahkemece re’sen gözetilmesi gereken bir hal olup, hak düşürücü sürenin geçmiş olması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıran davacılara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.05.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi