Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/535
Karar No: 2020/3624
Karar Tarihi: 01.07.2020

Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2020/535 Esas 2020/3624 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2020/535 E.  ,  2020/3624 K.

    "İçtihat Metni"


    Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Kayseri 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/03/2017 tarihli, 2016/834 esas ve 2017/202 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 18/12/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheli ... hakkında 28/01/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 05/04/2016 tarihli, 2016/9173 soruşturma ve 2016/237 sayılı karar ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın şüpheliye 15/04/2016 tarihinde tebliğ edildiği, 02/06/2016 tarihinde infazı için Kayseri Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
    2-Kayseri Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 13/06/2016 tarihli ve 2016/1338 DS sayılı çağrı yazısının 21/06/2016 tarihinde tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurduğu, 23/06/2016 tarihinde yükümlü ön bilgilendirme formu imzalatılarak aynı tarihte hastaneye sevkedildiği, hastaneye başvurmadığının Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 01/07/2016 tarihli yazısı ile bildirilmesi üzerine uyarılmasına karar verildiği, 21/07/2016 tarihli uyarı yazısının 26/07/2016 tarihinde tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurduğu, 01/08/2016 tarihinde yeniden hastaneye sevkedildiği, tedavisine gerek olmadığının 21/09/2016 tarihinde müdürlüğe bildirildiği, şüphelinin 01/09/2016 tarihli vaka sorumlusu ile olan görüşmesine katılmaması üzerine yükümlülüklerini ihlalde ısrar ettiği gerekçesiyle dosyanın kapatılmasına karar verilerek 03/10/2016 tarihinde Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
    3- Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak 14/12/2016 tarihli, 2016/45874 soruşturma, 2016/14831 esas ve 2016/12515 sayılı iddianame ile, yükümlülüklerine uymamakta ısrar etmesi nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Kayseri 16. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    4-Kayseri 16. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 17/03/2017 tarihli ve 2016/834 esas, 2017/202 sayılı kararı ile; sanığın mazereti yerinde görülmekle “hüküm kurulmasına yer olmadığına” karar verildiği, kararın 14/04/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı satın almak, madde kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 05/04/2016 tarihli ve 2016/9173 soruşturma, 2016/237 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar ettiği gerekçesiyle Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 14/12/2016 tarihli ve 2016/45874 soruşturma, 2016/14831 esas, 2016/12515 sayılı iddianame ile kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, sanığın mazeretinin bulunduğu gerekçesiyle hüküm kurulmasına yer olmadığına ilişkin Kayseri 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/03/2017 tarihli ve 2016/834 esas, 2017/202 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının 15/04/2016 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirine başlanabilmesi için 10 gün içinde müracaat etmesine dair Kayseri Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 13/06/2016 tarihli ve 2016/1338 DS sayılı çağrı yazısının 21/06/2016 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği ve 23/06/2016 tarihinde denetime başlandığı, 01/07/2016 tarihine kadar denetimli serbestlik polikliniğine müracaatta bulunmaması üzerine, anılan Müdürlüğün 21/07/2016 tarihli ve 2016/1338 DS sayılı yazısı ile tebliğe rağmen 10 içinde gerekli başvurunun yapılmadığı belirtilmek suretiyle 10 gün içinde yine başvuru yapılmaz ise yükümlülüklere uymamakta ısrar etmiş sayılacağına dair ihtar yazısının 26/07/2016 tarihinde sanığa tebliğ edildiği, ancak yükümlünün başvuruda bulunmaması üzerine, 2. kez yükümlülüklerini ihlal ettiği gerekçesiyle anılan Komisyonun 21/09/2016 tarihli ve 2016/176 DS sayılı kararı ile denetimli serbestlik dosyasının kapatılmasına karar verildiği dikkate alındığında, sanığın yükümlülüklerine uymamakta ısrar ettiği gözetilmeksizin, mahkumiyeti yerine yazılı şekilde hüküm kurulmasına yer olmadığına dair karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Kayseri 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/03/2017 tarihli ve 2016/834 esas, 2017/202 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    İncelenen dosyada; şüpheli hakkında, 28/01/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca 05/04/2016 tarihli ve 2016/9173 soruşturma, 2016/237 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği,denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında şüphelinin yükümlülüklerini ihlal ettiği gerekçesiyle erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açıldığı, Kayseri 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/03/2017 tarihli ve 2016/834 esas, 2017/202 sayılı kararı ile, sanığın mazereti yerinde görülerek “hüküm kurulmasına yer olmadığına”karar verildiği anlaşılmıştır.
    28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, aynı Kanun’un 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır" hükmü gözetildiğinde dosya kapsamına göre; şüpheliye 10 gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurması gerektiği uyarısını içeren tebligatın yapılması ve başvuruda bulunması üzerine infaz işlemlerine başlandığı, süresi içerinde hastaneye başvurmaması üzerine uyarıldığı, uyarılmasından sonra müdürlüğe başvurduğu ve yeniden hastaneye sevkedildiği, tedavisine gerek olmadığının bildirildiği, şüphelinin 01/09/2016 tarihli vaka soırumlusu ile olan görüşmesine katılmaması üzerine dosyasının kapatıldığı, sanığın uyarılmasından sonra müdürlüğe başvurduğu ve yeniden hastaneye sevkedildiği, tedavisine gerek olmadığının bildirildiği, ancak şüphelinin 01/09/2016 tarihli vaka sorumlusu ile olan görüşmesine katılmayarak ikinci kez ihlalde bulunması üzerine, sanığa tekrar yeni bir süre verilerek başvuru yapmaması halinde ısrar etmiş sayılacağı konusunda ihtaratta bulunulmadığının anlaşılması karşısında; sanığın ilk uyarıya uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceği, ısrar şartının gerçekleşmediği, bu nedenle kanun yararına bozma isteminin yerinde görülmediği, ancak;
    5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde; “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklinde düzenlemenin yer aldığı, tüm bu düzenlemeler karşısında somut olayda; hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmiş olan sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi şartının gerçekleşmediği gerekçesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde de düzenlenmeyen “hüküm kurulmasına yer olmadığına” karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2. cümlesi uyarınca kamu davası hakkında durma kararı verilerek, denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, “hüküm kurulmasına yer olmadığına” karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
    D)Karar:
    Açıklanan nedenlere göre; kamu davası hakkında “durma” kararı verilerek, geçerli tebligat işlemlerinin yapılması ile denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde de düzenlenmeyen “hüküm kurulmasına yer olmadığına” karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görüldüğünden; Kayseri 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/03/2017 tarihli ve 2016/834 esas, 2017/202 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince değişik gerekçe ile kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
    01/07/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi