15. Hukuk Dairesi 2016/1633 E. , 2018/2457 K.
"İçtihat Metni"
Davacı .... ile davalı ....... arasındaki davadan dolayı ... 13. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24.02.2015 gün ve 2014/1490-2015/121 sayılı hükmü onayan Dairemizin 24.12.2015 gün ve 2015/5183-2015/6630 sayılı ilâmı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 6100 sayılı HMK’nın 439. maddesi uyarınca hakem kurulu kararının iptâli istemiyle açılmış olup, mahkemece iç tahkim davası sonucu verilen hakem kararlarına karşı sadece temyiz yoluna başvurulabileceğinden iptâl davasının reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizden verilen 24.12.2015 gün 2015/5183 Esas, 2015/6630 Karar sayılı onama ilâmına karşı davacı vekilince yasal süresi içerisinde karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
6100 sayılı HMK"da tahkim yargılamasında görevli mahkeme konusunda 410 ve 439. maddelerde düzenlemeler yer almakta iken 15.03.2018 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 7101 sayılı Kanun"un 57. maddesiyle HMK 410. madde, 60. maddesiyle de HMK 439. madde değiştirilmiştir. Ayrıca 53. madde ile 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu"nun 15. maddesinde yapılan değişiklik ve 54. madde ile bu Kanuna eklenen ek 1. madde ile de görevli mahkeme konusunda ihtiyari tahkim ve milletlerarası tahkim arasında paralellik sağlanmıştır. Kanun"un 55. maddesiyle de 5235 sayılı Kanun"un 5. maddesinde değişiklik yapılmış ve iptâl davaları ticaret mahkemesinin heyet halince göreceği davalar arasından çıkarılmıştır.
Yapılan değişiklikler sonucu HMK"daki son düzenlemelerde; tahkim yargılamasında, mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde görevli ve yetkili mahkemenin, konusuna göre tahkim yeri asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi olduğu, tahkim yeri belirlenmemiş ise görevli mahkemenin, konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi, yetkili mahkemenin ise davalının Türkiye’deki yerleşim yeri, oturduğu yer veya işyeri mahkemesi olduğu (HMK 410/1), hakem kararına karşı yalnızca iptâl davası açılabileceği, iptâl davasının, tahkim yeri Bölge Adliye Mahkemesi"nde açılacağı, öncelikle ve ivedilikle görüleceği (HMK 439/1) belirtilmiştir.
4686 sayılı MTK"daki son düzenleme ise hakem kararına karşı yalnızca iptâl davası açılabileceği, iptâl davasının, 3. madde uyarınca yetkili asliye hukuk mahkemesinin bulunduğu yer yönünden yetkili Bölge Adliye Mahkemesi"nde açılacağı, öncelikle ve ivedilikle görüleceği (15/1), bu Kanun"da asliye hukuk mahkemesine verilen görev ve yetkilerin, uyuşmazlığın konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi tarafından kullanılacağı (ek 1) şeklindedir.
Yapılan değişiklikler ile 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu ve 6100 sayılı HMK"daki tahkim konusundaki görev kuralları benzer hale getirilmiştir.
Sözü edilen bu düzenlemeler mahkemelerin görevine ilişkindir. Görev düzenlemesi yapılan 7101 sayılı Kanun"da görev kuralına ilişkin yapılan değişikliklerin eldeki davalara uygulanıp uygulanmayacağı konusunda bir hükme yer verilmemiştir. Sonuç olarak uygulanması gereken geçiş hükmü bulunmamaktadır. Usul kuralları ve bu kapsamda yer alan görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, aksine düzenleme yoksa derhal uygulanacağından, yapılan görev kuralı değişikliklerinin kanunda istisna niteliğinde geçiş hükümlerine yer verilmediği için eldeki davalara da uygulanması gerekir.
Davanın 6100 sayılı HMK"nın yürürlüğe girdiği tarihten önce ya da Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği tarihten önce açılıp açılmadığının da bir önemi bulunmamaktadır. Aynı şekilde sözleşme tarihi itibariyle hakem kararlarına karşı iptâl davası veya temyiz yollarından hangisine gidilebileceği hususundaki görüş ayrılığı da, 13.04.2018 tarih ve 2016/2 Esas, 2018/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile giderilip sözleşme tarihine bakılmaksızın iptâl davası olarak belirlenmiştir. 6100 sayılı HMK geçici 1/1. maddede bu kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümlerinin Kanun"un yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış davalarda uygulanmayacağı düzenlemesi, geçici 3/3. maddede ise, bu Kanun"da Bölge Adliye Mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanun"un bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanacağı düzenlemeleri bulunmakta ise de bu maddeler 6100 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemelere ilişkin olup, 6100 sayılı Kanun"da değişiklik yapan 7101 sayılı Kanun hükümlerini kapsadığından söz edilemez.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda Yargıtay"ın onama ya da bozma kararlarına karşı karar düzeltme kanun yolu düzenlenmediğinden bu yasaya göre verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilemez ise de ilk derece mahkemesi kararı 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu 516 ve devamı maddeleri dikkate alınarak verildiği ve Dairemizce temyiz incelemesinin iç tahkim kararlarına karşı iptâl değil temyiz kanun yoluna başvurularak incelenebileceği dikkate alınarak 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre yapıldığı anlaşıldığı ve Dairemizin onama ilâmında karar düzeltme kanun yolunun açık olduğu belirtildiğinden Yargıtay Hukuk İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 13.04.2018 gün 2016/2 Esas, 2018/4 Karar sayılı, sözleşme ve hakem kararının tarihine bakılmaksızın iç tahkim sonucu verilen hakem kararlarına karşı da sadece
iptâl davası açılabileceğine dair İçtihadı Birleştirme Kararı karşısında davacının karar düzeltme talebinin kabulüyle Dairemizin onama kararının kaldırılarak, hüküm verildikten sonra yapılan kanun değişikliği ile 6100 sayılı HMK’nın 439. maddesine göre açılmış olan Hakem Kurulu kararının iptâli davalarının Bölge Adliye Mahkemeleri’nde görülmesi zorunlu hale getirilmiş olmakla mahkemece görevsizlik kararı verilmesinin temini için hükmün diğer temyiz itirazları bu aşamada incelenmeksizin bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme talebinin kabulüyle Dairemizin 24.12.2015 gün 2015/5183 Esas, 2015/6630 Karar sayılı onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin ve karar düzeltme harçlarının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 11.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.