20. Ceza Dairesi 2016/517 E. , 2019/4754 K.
"İçtihat Metni"İNCELENEN KARARLA
İLGİLİ BİLGİLER
Mahkeme : ANKARA 8. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Tebliğ tarihinde yürürlükte bulunan 6099 sayılı Kanun ile değişik 7201 sayılı Kanun’un 10. maddesinde yer alan, ""(1) Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartı ile her yerde tebligat yapılması caizdir. (2) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." şeklindeki düzenleme karşısında, sanığın bilinen en son adresine anılan Kanun"un 10. maddesine göre, bunun mümkün olmaması halinde aynı Kanun"un 21. maddesine göre tebligatın yapılması gerektiği, sanığa mahkumiyet hükmünün 02/07/2015 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilmediği anlaşıldığından sanığın kararın kendisine tebliğ edildiği 02/12/2015 tarihinden sonra 03/12/2015 tarihinde yaptığı temyizin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1)Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/232 esas 2012/331 karar sayılı ilamı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilen sanık hakkında bu dosyaya ilişkin olay ve arama tutanakları, sanığın soruşturma aşamasındaki savunması, ekspertiz raporu, iddianame, tensip ve duruşma tutanakları, gerekçeli kararın sanığa tebliğ edildiğine dair tebligat belgeleri ile delil niteliğindeki diğer belgelerin aslı veya onaylı suretlerinin denetime imkan verecek şekilde getirtilip duruşmada okunmadan, hüküm kurulması suretiyle CMK"nın 169. maddesine aykırı davranılması,
2-Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
b) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”
Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 24.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.