4. Hukuk Dairesi 2020/368 E. , 2020/4108 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ...tarafından, davalı ... aleyhine 12/12/2011 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 29/11/2017 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, muvazaa nedeniyle tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.Gerekçeli karar başlığına dava tarihi olarak 12/12/2011 yazılması gerekirken 08/04/2016 yazılmış olmasının maddi hatadan kaynaklandığı ve mahallinde düzeltilebileceği anlaşılmakla, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.Davacı vekili; davalı ... aleyhine müvekkili ... tarafından ... Aile Mahkemesinin 2008/518 esas sayılı dosyası ile 17/11/2008 tarihinde tazminat ve nafaka istemli boşanma davası açıldığını, davalı ... ile davacının boşanmasına, davalının davacıya 20.000,00 TL manevi tazminat ile aylık 350,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verildiğini, kararın 13/09/2011 tarihinde kesinleştiğini, bu dava sürerken davalının 26/06/2009 tarihinde kendisine ait olan gayrimenkulü öz annesi olan ..."e muvazaalı olarak sattığını, söz konusu satış işleminin davacıdan mal kaçırmak için yapıldığını belirterek, muvazaalı satış işleminin iptali ile eski hale iadesi isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili; dava konusu taşınmazı davalıların ortak murisi ..."in arsa olarak satın aldığını, murisin 1981 yılında ölümü ile 1985 yılında mirasçılarına arsa olarak intikal ettiğini, davalı müvekkilinin 1982 yılında ..."dan ayrıldığını ve 7-8 yıl hiç gelmediğini, davalının ağabeyi ..., kız kardeşi ... (...) ve annesi ..."nın para ve emek sarf ederek arsa üzerine ev yaptıklarını, evin yapımında Mahfuz"un hiçbir katkısı olmadığını, ailesi ile haberleşmediğinden inşaatın yapımından dahi haberinin olmadığını, hal böyle iken arsada hak sahibi olup binada hak sahibi olmayan davalıdan annesi ve kardeşlerinin arsadaki payını annesine devretmesini istediklerini, davalının bunu istememesine rağmen boşanma davasında karşı karşıya kalacağı maddi yükleri karşılayamayacağını anlayınca dava sonuçlanmadan evvel 7.500,00 TL karşılığında arsa payını sattığını ve davacının tedbir nafakalarını ödediğini ve üzerine ilaveler yaparak ayrıca tazminat alacağının bir kısmını da davacıya verdiğini, davalının zaten borcunu kabul etmekte olup, kazandıkça ödeyeceğini, arz edilen nedenlerle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, her ne kadar davalılar arasında usûl füru ilişkisi olsa da davaya konu satış işleminde muvazaa olmadığı, davalıların işlemi davacıdan mal kaçırmak amacıyla yapmadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Mahkeme gerekçeli kararında, davaya konu taşınmazın tasarruf tarihindeki arsa değerinin esas alındığı yazılmışsa da bilirkişi raporunda taşınmazın dava tarihindeki arsa değerinin hesaplandığı ve bu raporun hükme esas alındığı anlaşılmaktadır. Öte yandan her ne kadar davalı taşınmazı nafaka borcunu ödemek için devrettiği iddiasında bulunmuşsa da taşınmazın devredildiği tarih 26/06/2009 olup, davalı tarafından davacıya yapılan ilk ödemeler 30/11/2010 ve 15/09/2011 tarihli 5.000,00"er TL miktarındaki ödemelerdir. ... İcra Dairesinin 01/07/2016 tarihli dosya hesabından da 74.801,62 TL toplam borcun henüz 23.570,00 TL"sinin ödendiği anlaşılmaktadır. Görüldüğü üzere, taşınmaz devri ödemelerden çok daha öncesinde yapıldığına göre taşınmazın tasarruf tarihindeki değeri ve dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerkirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.