3. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/11296 Karar No: 2013/14304 Karar Tarihi: 10.10.2013
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/11296 Esas 2013/14304 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme bu davada, su aboneliği için kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli talep eden davalının, davacının aboneliği öncesi veya sonrasında su ve kanalizasyon tesisleri hizmeti sunduğunu ispatlayamadığı için davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre, hizmet götürüldüğü kanıtlanırsa iskan öncesi veya sonrası ayrımı yapılmaksızın davacı, kanal katılım bedelinden sorumlu olur. Bu nedenle mahkeme hükmünü yanılgılı değerlendirme olarak nitelendirerek kararı bozmuştur. Kanun maddeleri ise; Belediye Gelirleri Kanunu'nun kanalizasyon harcamalarına katılma payı başlığı altındaki 87. Maddesi ve su tesisleri için 88.maddesidir. Bu yasa madde ve yönetmeliğine göre, yeni kanalizasyon ve içme suyu tesisleri yapıldığı veya mevcutların iyileştirilmesi yapıldığı taktirde, tesislerin hizmet edeceği saha dahilindeki gayrimenkul sahiplerinden yönetmelikte belirlenen ilkelere göre su ve kanalizasyon tesisleri katılım payını talep etme hakkı vardır. Ancak bu katılım payı, hizmet götürülmesi koşuluna bağlı olarak alınır.
3. Hukuk Dairesi 2013/11296 E. , 2013/14304 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen istirdat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili; müvekkilinin dairesine su aboneliği kurulması için davalıya başvurduğunu, davalı tarafından kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli talep ve tahsil edildiğini öne sürerek, haksız olarak ödenen bedelin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yapılan işlemin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre, abonelik tarihinden önceki dönemde davalı tarafından yeni hat veya ıslah çalışması yaptığını ispatlayamadığı, bu nedenle kanal katılım ve şebeke hisse bedeli talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu"nun kanalizasyon harcamalarına katılma payı başlığı altındaki 87.maddesi “Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce, aşağıdaki şekilde kanalizasyon tesisi yapılması halinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden kanalizasyon harcamalarına katılma payı alınır; a) Kanalizasyon tesisi yapılması, b) Mevcut tesislerin sıhhi ve fenni şartlara göre ıslah edilmesi iki ve daha fazla yol kenarında bulunan gayrimenkuller hangi yoldaki kanalizasyona bağlanmış ise, payın hesabında yola ait kanalizasyon giderleri nazara alınır,” düzenlemesini getirmiştir. Aynı yasanın 88.maddesi su tesisleri için 87.maddeye paralel bir düzenleme öngörmüştür. Bu yasa maddesine dayalı olarak çıkarılan ... tarifeler yönetmeliğinin 39.maddesinde de gerek yeni bir kanalizasyon tesisi yapılması ve gerekse mevcut tesisin ıslahı durumunda taşınmaz sahiplerinden katılma payı alınacağı öngörülmüş; bunun belli bir oranının inşaat ruhsatı alınma aşamasında avans olarak tahsil edileceği, bakiyesinin de su aboneliği aşamasında bina değeri esas alınmak ve %2 oranını geçmemek üzere tahsil edileceği belirlenmiştir. Yukarıda belirtilen yasa ve tarifeler yönetmeliği hükümleri birlikte değerlendirildiğinde davalı tarafça yeni kanalizasyon ve içme suyu tesisleri yapıldığı veya mevcutların iyileştirilmesi yapıldığı taktirde davalının tesislerin hizmet edeceği saha dahilindeki gayrimenkul sahiplerinden yönetmelikte belirlenen ilkelere göre su ve kanalizasyon tesisleri katılım payını talebe hakkı vardır. Ancak bu katılım payı davalı tarafça hizmet götürülmesi koşuluna bağlı olarak alınır. Bu durumda hizmet götürüldüğünün davalı tarafça kanıtlanması halinde davacı katılım payının yüklenici veya kendisi tarafından ödendiğini kanıtlamakla yükümlüdür. Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre davalı tarafça hizmet götürüldüğü kanıtlanmış ise; iskan öncesi ve sonrası ayrımı yapılmaksızın hizmetten yararlanan davacı kanal katılım bedelinden sorumlu olur; aboneliğin iskan tarihinden sonra olmasının; iskan tarihinden sonra yeni hizmet sunulmasının bir önemi bulunmamaktadır. Somut olayda, davacının davalı tarafından sunulan kanalizasyon ve şebeke hizmetlerinden faydalandığı tartışmasızdır. Bu nedenlerle mahkeme, davacının kanal katılım payı ve şebeke hisse bedelinden sorumlu olduğunun kabulü ile dava konusunda uzman mühendis bir bilirkişiye talep edilen bedeller hesaplatılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.