2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/3428 Esas 2021/7348 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/3428
Karar No: 2021/7348
Karar Tarihi: 27.10.2021

2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/3428 Esas 2021/7348 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkum olan sanığın temyiz dilekçesini inceledi. Ancak kararda başvurulacak kanun yolu, süresi, mercii ve şeklinin açıkça belirtilmemesi ve ceza infaz kurumunda bulunan sanığa yapılan tebligatın usulsüz olduğu tespit edildi. Sanığın suçu 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran (mülga) 765 sayılı TCK'nın 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Ancak sürenin zamanaşımı nedeniyle gerçekleştiği tespit edildi ve hüküm BOZULDU. Kararda geçen kanun maddeleri: 2863 sayılı Kanunun 74/2, TCK’nın 62, 51/1-3, 53, 54, 5237 sayılı TCK’nın 7/2, 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2, 5271 sayılı CMK'nın 223/9 ve 35/3, ayrıca 1412 sayılı CMUK'nın 310, 321 ve 322. maddeleridir.
12. Ceza Dairesi         2021/3428 E.  ,  2021/7348 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
    Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 74/2, TCK’nın 62, 51/1-3, 53, 54. maddeleri gereğince mahkumiyet

    2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Anayasanın 40/2, CMK’nın 232/6 ve 34/2 ile 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddeleri gereğince, kararda başvurulacak kanun yolu, süresi, mercii ve şeklinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerektiği halde, sanık ...’in yokluğunda kurulan hükümde, adı geçen sanığın ceza infaz kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunması sebebiyle, temyiz dilekçesinin cezaevi idaresine başvuru aracılığıyla da gönderilebileceğinin belirtilmemesi ve ceza infaz kurumunda bulunan sanığa yapılan tebligat sırasında, 5271 sayılı CMK"nın 35/3. maddesine göre, kararın kendisine okunup anlatılması gerektiği halde, sadece, “muhatabın bizzat kendi imzasına tebliğ edildi” şeklinde yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve bu nedenle gerekçeli kararın sanığa usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin anlaşılması karşısında; sanığın 26/07/2017 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
    Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 2863 sayılı Kanunun 74/1. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran (mülga) 765 sayılı TCK"nın 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2. maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, suç tarihi olan 05/06/2001 tarihinden itibaren 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş ve 5271 sayılı CMK"nın 223/9. maddesindeki şartların da oluşmadığı anlaşılmakla, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının isteme uygun olarak DÜŞMESİNE, 27/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.