(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2016/6977 E. , 2019/4376 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkete ait işyerinde 01.04.2011 tarihinde çalışmaya başladığını, 22.06.2013 tarihinde de çıkışının verilmesine rağmen 29.06.2013 tarihine kadar çalıştığını, çoğu zaman ise şehir dışında evinden uzakta 7 gün 24 saat çalışan müvekkilinin haber vermeden SSK kaydının iptal edildiğini, davalı şirkete bugüne kadar edinim kazandıran hibe ve destek çıkmasını sağlayan maaşını bile devlete ödettiren müvekkilinin bu paraları davalıdan alamadığı gibi yıllık izinlerini de kullanmadığını, diğer fazla çalışma bedellerini de alamadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile kötü niyet tazminatı fazla mesai alacağı, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti, resmi ve dini tatil çalışması karşılığı ve ödenmeyen maaş alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı cevap dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2012/330 esas, 2012/1248 karar 28/12/2012 tarihli ilamıyla iflasın ertelenmesi davasında iflasına karar verildiğini, şirketin tüm yetkileri, mal varlığı, aktif ve pasifleri ile iflas masasına devrolunduğunu belirterek davanın husumetten reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davalıya verilen süre içerisinde davasını iflas idaresine yöneltmek için başvuruda bulunulmadığı gerekçesi ile davanın pasif dava ehliyeti yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında, davalı şirketin iflas etmesi ve iflas kararının kesinleşmesi nedeniyle davanın doğru hasım olan İflas İdaresi’ne yöneltilip yöneltilmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda davacı vekili tarafından davalı şirket aleyhine açılan davada, davalı itirazları doğrultusunda yapılan araştırma neticesinde dosyaya celbedilen İstanbul Anadolu (Kadıköy) 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/330 esas 2012/1248 karar sayılı 28.12.2012 tarihli kararı ile davalı şirketin iflasına karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçmek suretiyle kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemenin davalı şirketin pasif husumetinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın iflas idaresine yöneltilmesi gerektiği konusundaki kararı yerindedir. Ancak Mahkemece 10.02.2015 tarihli duruşmada verilen “davacı vekiline davayı iflas idaresine yöneltmesi için 2 haftalık kesin süre verilmesine” şeklindeki ara karar üzerine davacı vekilinin dosya içeriğinde yer alan 10.02.2015 havale tarihli dilekçesi ile ara karar gereğinin yerine getirilmesine ve davanın İflas İdaresi’ne yöneltilmesi için talepte bulunmasına rağmen yazılı bu dilekçesi nazara alınmaksızın davanın reddine karar verilmesi isabetli değildir. Mahkemece yapılacak iş, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 10.02.2015 havale tarihli dilekçeyle yasal süresi içerisinde davasını iflas idaresine yönelttiği kabul edilerek ara kararının gereği yerine getirilmeli, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilmeli ve oluşacak neticeye göre karar verilmesidir. Yazılı başvuru dilekçesinin göz ardı edilerek eksik inceleme ile davanın pasif dava ehliyeti yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.